Enderûnlu Vâsıf’ın Hayatı

Enderûnlu Vâsıf, Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşamış önemli bir şair ve devlet adamıdır. Asıl adı Osman Vâsıf olan şair, Elbasanlı Arnavut Halil Paşa’nın kardeşinin torunu olup, bostancıbaşılıktan sadrazamlığa kadar yükselen bir aileden gelmektedir. İstanbul’da doğmuş olmasına rağmen, doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır; ancak 1771 civarında dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Ailesi ve çocukluk yılları hakkında da yeterli bilgi bulunmayan Vâsıf, Enderun’dan yetişen birçok şair, hattat, mûsikişinas ve edip gibi önemli isimler arasında yer almaktadır.

Enderûnlu Vâsıf, eğitim hayatına Halil Paşa’nın desteğiyle Galata Sarayı’nda başlamıştır. Burada acemi oğlanlar Enderun Mektebi için yetiştirilmekteydi. Ancak, Galata Sarayı’ndan mezun olduktan sonra, gerek başarısızlığı gerekse hâmisi Halil Paşa’nın düşmanlarının etkisiyle Enderun’a kabul edilmemiştir. Bu durum, Silâhdar Süleyman Paşa’nın kaftancısı olduktan sonra değişmiş ve Enderûn-ı Hâssa Koğuşu’na kabul edilerek önemli görevlere atanmıştır.

Üçüncü Selim, Birinci Abdülhamid, Dördüncü Mustafa ve İkinci Mahmud dönemlerinde yaşayan Enderûnlu Vâsıf, bu padişahlara sunduğu kasidelerle takdir toplamıştır. Özellikle Dördüncü Mustafa ve İkinci Mahmud dönemleri, şairin kariyerinde parlak dönemler olarak kabul edilmektedir. Has Oda erkânı arasına alınarak hünkâr başlalası olmuş, daha sonra peşkir ve anahtar ağalığına ve son olarak 1817’de kiler kethüdâlığına kadar yükselmiştir. İkinci Mahmud’un huzurunda kendisine hil’at giydirilmiş ve şair, padişah için dört kaside ve altmış kadar tarih manzumesi yazarak bağlılığını göstermiştir.

Enderûnlu Vâsıf, Osmanlı kültür ve edebiyat tarihine önemli katkılar sağlamış bir şair ve devlet adamı olarak anılmaktadır. Eğitim aldığı Enderun Saray Mektebi nedeniyle Enderunlu veya Enderûnî lakabıyla da bilinmektedir.

Enderûnlu Vâsıf, 1819 yılında kendi isteğiyle saraydaki görevinden ayrıldı ve hâcegân pâyesiyle Bolayır’daki Şehzade Süleyman Vakfı’nın mütevelliliğine atandı. Ancak bu görevde uzun süre kalmayarak hayatının son yıllarını İstanbul’da geçirdi. Kaynaklara göre, Vâsıf’ın İstanbul’da Tophane semtinde bir evi bulunmaktaydı ve bu ev, 1823 yılında meydana gelen büyük Tophane yangınında tamamen yanmıştır.

Vâsıf, İstanbul’da vefat etti ve mezarı Üsküdar’da Karacaahmet’te Mimar Kasım’ın kabri yakınında bulunmaktadır. Mezar taşında, yakın dostu İzzet Molla’nın yazdığı yedi beyitlik bir kıta yer almaktadır. Enderûnlu Vâsıf’ın kardeşi Sâdullah Efendi de müzikle ilgili bir kariyere sahip olup Enderûn-ı Hümâyun’da müezzinbaşılığa kadar yükselmiştir.

Enderûnlu Vâsıf, iri cüsseli, neşeli ve eğlence düşkünü bir kişilik olarak bilinir. Yemek ve içkiye düşkün olduğu ve zaman zaman umursamaz bir tutum sergilediği kaydedilmektedir. Hayatının son dönemlerinde şiirlerini gözden geçirdiği ve açık saçık veya değersiz bulduğu bazı eserlerini yok ettiği belirtilmektedir. Bu durum, İzzet Molla’nın yazdığı mezar kitâbesinde de ifade edilmiştir.

Buna rağmen, Enderûnlu Vâsıf’ın oldukça hacimli bir divanının bulunması, onun çok sayıda şiir söyleyen başarılı bir şair olduğunu göstermektedir. Edebiyat tarihinde önemli bir yeri olan Vâsıf, hem Osmanlı sarayında önemli görevler üstlenmiş hem de kültür ve edebiyata katkı sağlamıştır.

Enderûnlu Vâsıf’ın Edebi Kişiliği

Enderûnlu Vâsıf, Divan edebiyatında hemen bütün nazım şekillerinde eserler veren ve şarkı nazım şekliyle en fazla eser üreten şairlerden biridir. Az kullanılan aruz kalıplarını başarıyla uygulayan Vâsıf, 18. yüzyıl divan şairleri Enderunlu Fâzıl ve özellikle Nedîm’in etkisi altında kalmıştır. Şöhretini gazelleri ve şarkılarıyla kazanan Vâsıf, şiirlerinde sürekli olarak Nedîm’e bağlı bir yön sergilemektedir.

Ancak, eski şiirin kurallarına ve estetik değerlerine fazla önem vermeyen Vâsıf, bu yüzden güzel şiirler yazma konusunda başarılı olamamıştır. Gazelleri ve şarkılarında kendi mizacı ve yetişme tarzına göre gelişen özellikler olsa da, Nedîm’in getirdiği yenilikler de açıkça görülmektedir. Vâsıf’ın İstanbul kültürüne ait olması, İstanbul giyim kuşamı, İstanbul ağzı, İstanbul mesireleri ve Boğaziçi’nin şiirlerinde önemli bir yer tutmasına sebep olmuştur.

Enderûnlu Vâsıf, divan şiirinin sözlüğüne ve sanat kaidelerine yüzeysel olarak hâkim olsa da, kaynaklarına tam olarak nüfuz edememiştir. Vâsıf’ın şiirlerinde divan şairlerinin çoğunda görülen mazmunlara nadiren rastlanır ve tasavvuf ile ilgisi de azdır. Bu özellikleriyle Vâsıf, eski terbiyenin yetiştirdiği orta seviyede bir şair olarak kabul edilir. Bununla birlikte, günlük hayatı ve mahallî renkleri şiir diline sokması ve şiir üzerinde serbestçe oynaması, onu Türk dili ve folkloru açısından önemli bir şair haline getirmiştir.

Özellikle neşeli bir ruh hali sergileyen şarkılarında, zaman zaman eski şiir anlayışına göre edep dışı kabul edilen şiirler de yazan Vâsıf, Divan edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

Enderunlu Vâsıf’ın edebi kişiliği, şairlik, manzum kitabeler ve mûsikişinaslık gibi alanlardaki başarıları ile karakterize edilir.

İşte Enderunlu Vâsıf’ın edebi kişiliğini tanımlayan bazı önemli noktalar:

  1. Çeşitli Nazım Şekilleri: Vâsıf, divan edebiyatının hemen bütün nazım şekillerinde örnekler vermiş, özellikle şarkı nazım şekliyle en fazla eser veren şairlerden biri olmuştur.
  2. Aruz Kalıpları: Vâsıf, aruzun nadiren kullanılan kalıplarını başarıyla kullanabilen yetenekli bir şairdir.
  3. Etkilendiği Şairler: Başta Nedîm olmak üzere Enderunlu Fâzıl gibi XVIII. yüzyılda divan şiirinde mahallîleşme akımını başlatan şairlerin etkisinde kalmıştır.
  4. Günlük Hayat ve Mahallî Renkler: Vâsıf’ın şiirlerinde günlük hayat ve mahallî renkleri kullanması, onun Türk edebiyatında Türk dili ve folkloru açısından önemli bir şair olmasını sağlamıştır.
  5. Neşeli Ruh Hali: Özellikle şarkılarında neşeli bir ruh hali hâkim olan Vâsıf, eski şiir anlayışına göre zaman zaman edep dışı (perde-bîrûnâne) şiirler de yazmıştır.
  6. Manzum Kitabeler: Vâsıf, kasır, köşk ve saray gibi yapılar için özel olarak yazılmış manzum kitabelerle de ünlüdür.
  7. Mûsikişinaslık: Enderunlu Vâsıf, aynı zamanda iyi bir mûsikişinas olarak bilinir ve şarkı sözleri en çok bestelenen şairlerden biri olarak kabul edilir.

Enderunlu Vâsıf’ın edebi kişiliği, farklı nazım şekillerinde eserler veren, aruz kalıplarını ustaca kullanan ve döneminin önemli şairlerinden etkilenen yetenekli bir şair olarak tanımlanabilir. Ayrıca günlük hayat ve mahallî renkleri işleyen eserleri, manzum kitabeleri ve mûsiki alanındaki başarıları ile döneminin önemli kültürel değerlerini yansıtan bir sanatçıdır.

Enderûnlu Vâsıf – Harâbât Mukaddimesi

Enderûnlu Vâsıf’ın Harâbât mukaddimesi hakkında değerlendirmelerde bulunan önemli şairler ve eleştirileri şu şekildedir:

  • Ziyâ Paşa: Harâbât mukaddimesinde Vâsıf’ın şairliğini takdir ederken, kültür ve bilgisinin yetersiz olduğunu vurgulamıştır. Paşa, Vâsıf’ın doğuştan gelen şairlik yeteneği sayesinde bazı güzel şiirler yazdığını belirtir.
  • Nâmık Kemal: Tahrîb-i Harâbât adlı eserinde Vâsıf’ın şiirlerinin tutuk olduğunu ifade eder. Kemal, Vâsıf’ın yaşadığı dönemin konuşma diline yönelmesine rağmen aruz veznini bırakmayıp heceyle yazmamış olması nedeniyle başarılı olamadığını belirtir.

Bu değerlendirmeler, Enderûnlu Vâsıf’ın şairlik yeteneği ve Harâbât mukaddimesi hakkındaki farklı görüşleri ortaya koymaktadır.

Enderûnlu Vâsıf – Divanı

  • Şairin tek eseri olan Divan, yazma ve basma nüshaları bulunmaktadır.
  • İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde iki yazma nüshası bulunur; biri tam, diğeri eksiktir.
  • Dîvân-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderûnî başlıklı nüsha, Bağdat’ta güzel bir ta’lik hattıyla yazılmıştır ve 5000 beyitten fazla içerir.
  • Divan eseri, münâcâtlar, na’atlar, methiyeler, tarihler, gazeller, muhammesler, şarkılar, müseddesler, kıtalar ve müfreddat gibi farklı nazım şekillerini içermektedir.
  • Divan, bir defa Bulak’ta ve iki defa İstanbul’da basılmıştır.
  • Kahire baskısı ve İstanbul’daki ikinci baskının başlığı, Dîvân-ı Gülşen-i Efkâr-ı Vâsıf-ı Enderûnî’dir ve her ikisinde de 5968 beyit tutarında 531 şiir bulunur.
  • İstanbul baskısının adı Vâsıf Osman Bey Divanı’dır ve bu baskıda toplam 5688 beyit hacminde 516 şiir yer alır.
  • Enderûnlu Vâsıf’ın “Divan”ı, farklı nazım şekilleri ve geniş bir içerik yelpazesi ile dikkat çekmektedir.

Enderûnlu Vâsıf Divanı’nın İçeriği

Enderûnlu Vâsıf Divanı, çeşitli nazım şekillerini ve temaları içeren zengin bir içeriğe sahiptir.

Divanın içeriği şu şekildedir:

  • Münâcât: İlahi bir varlıkla yapılan içten ve samimi konuşma şiirleridir. Divanda dört münâcât bulunmaktadır.
  • Na‘t: İslam peygamberi Hz. Muhammed’e övgü ve saygı ifade eden şiirlerdir. Divanda on iki na‘t yer almaktadır.
  • Methiye: Özellikle padişahlar, devlet büyükleri veya önemli kişilere övgü amacıyla yazılan şiirlerdir. Divanda on bir methiye bulunur.
  • Tarih: Olayların tarihini ve önemli günleri anlatan şiirlerdir. Divanda doksan tarih şiiri yer almaktadır.
  • Gazel: Aşk, sevgi, ayrılık gibi duygusal konuları işleyen lirik şiirlerdir. Divanda 141 gazel bulunmaktadır.
  • Muhammes: Beş beyitli şarkı türüdür. Divanda 218 şarkı içerisinde muhammesler de yer almaktadır.
  • Müseddes: Altı beyitli şarkı türüdür. Divanda şarkılar arasında müseddesler de bulunmaktadır.
  • Terkibibend: Farklı beyitlerin bir araya getirilerek oluşturulan nazım şeklidir. Divanda üç terkibibend bulunur.
  • Kıta: İki beyitten oluşan ve bağımsız bir konuyu işleyen şiirlerdir. Divanda elli yedi kıta bulunmaktadır.
  • Müfreddat: Tek beyitlik şiirlerdir. Divanda on bir müfredda yer almaktadır.

Enderûnlu Vâsıf Divanı, farklı nazım şekilleri ve temalarıyla zengin bir edebi yapıya sahiptir. Bu çeşitlilik, şairin yeteneğini ve döneminin edebi değerlerini yansıtmaktadır.

Enderûnlu Vâsıf’ın Manzum Kitabesi

Enderunlu Vâsıf, yetenekli bir şair olmanın yanı sıra, bazı yapılar için manzum kitabeler yazmış ve iyi bir mûsikişinas olarak da tanınmıştır. İşte Enderunlu Vâsıf’ın manzum kitabeleri ve mûsiki alanındaki başarıları hakkında bazı noktalar:

  • Manzum Kitabeler: Enderunlu Vâsıf, kasır, köşk ve saray gibi yapılar için özel olarak yazılmış manzum kitabelerle de ünlüdür. Bu kitabeler, yapıların önemini ve tarihini anlatır.
  • Şerefâbâd Kasrı Kitabesi: Üsküdar’da II. Mahmud dönemine ait olan Şerefâbâd Kasrı’nın kapısı üstünde bulunan manzum kitâbe, Enderunlu Vâsıf’ın yazdığı önemli kitabelerden biridir.
  • Mûsikişinaslık: Vâsıf, aynı zamanda iyi bir mûsikişinas olarak bilinir ve şarkı sözleri en çok bestelenen şairlerden biri olarak kabul edilir.
  • Bestelenen Şarkıları: Vâsıf’ın şarkılarından bazıları, kardeşi Sâdullah Efendi ve Zekâi Dede Efendi gibi tanınmış mûsiki üstatları tarafından bestelenmiştir.
  • Günümüzde İcra Edilen Eserler: Enderunlu Vâsıf’ın bestelenen şarkıları, günümüzde de icra edilmeye devam etmektedir, bu da onun eserlerinin kalıcılığını ve popülaritesini göstermektedir.

Enderunlu Vâsıf, hem şairlik hem de mûsikişinaslık alanında başarılı bir isim olarak tarihe geçmiştir. Manzum kitabeleri ve bestelenen şarkılarıyla, döneminin önemli kültürel değerlerini yansıtan bir sanatçıdır.

Enderûnlu Vâsıf’ın Şarkılarının Özellikleri ve İçeriği

  • Vâsıf’ın şarkıları genellikle neşeli ve canlı bir ruh haliyle yazılmıştır. Bu enerjik yapı, eserlerinin cazibesini artırır ve dinleyicilerin ilgisini çeker.
  • Şarkılarında günlük hayatı ve mahallî renkleri işleyen Vâsıf, bu sayede döneminin kültürünü ve yaşam tarzını yansıtan eserler ortaya koymuştur. İstanbul giyim kuşamı, İstanbul ağzı, İstanbul mesireleri ve Boğaziçi, şarkılarında önemli bir yer tutar.
  • Vâsıf, aynı zamanda iyi bir mûsikişinas olarak bilinir ve şarkı sözleri en çok bestelenen şairlerden biri olarak kabul edilir. Şarkılarının bir kısmı kardeşi Sâdullah Efendi ve Zekâi Dede Efendi gibi tanınmış müzik üstatları tarafından bestelenmiş olup günümüzde de icra edilmektedir.
  • Vâsıf’ın şarkıları, edebi değeri yüksek eserler olarak kabul edilir. Bu eserler, şairin kullandığı dil, imgelem ve anlatım zenginliği sayesinde önemli bir yer tutar.
  • Enderunlu Vâsıf, şarkılarında da aruz vezni kullanmış ve bu sayede Türk şarkı geleneği içinde öne çıkan bir yere sahip olmuştur. Vâsıf’ın şarkılarında aşk ve sevgi temaları sıklıkla işlenir. Bu temalar, şairin eserlerine romantizm ve duygusallık katar.
  • Vâsıf, eski şiir anlayışına göre zaman zaman edep dışı (perde-bîrûnâne) şarkılar da yazmıştır. Bu tür eserler, şairin özgün ve cesur yönünü gösterir.

Enderûnlu Vâsıf’ın Gazellerinin Özellikleri ve İçeriği

  • Enderunlu Vâsıf, divan edebiyatında gazel türünde de önemli eserler vermiş bir şairdir.
  • Gazellerinde sıklıkla aşk temasını işleyen Vâsıf, bu sayede eserlerine romantik ve duygusal bir hava katmıştır. Âşıkane söyleyiş ve sevgiliye özlem duygusu, gazellerinde önemli bir yer tutar.
  • Enderunlu Vâsıf, gazellerinde de aruz vezni kullanmış ve bu sayede divan şiirindeki vezin zenginliğini sürdürmüştür. Bu da gazellerinin divan geleneğine uyumlu bir yapıda olmasını sağlamıştır.
  • Vâsıf’ın gazelleri, şiirsel imajlar ve mecazlar bakımından zengindir. Bu sayede gazellerinde döneminin edebi anlayışını ve zevkini yansıtabilmiştir.
  • Vâsıf, gazellerinde Nedîm ve Enderunlu Fâzıl gibi 18. yüzyıl divan şairlerinin mahallîleşme akımından etkilenmiştir. Bu sayede gazellerinde İstanbul kültürü ve yerel renkler ön plana çıkmıştır.
  • Vâsıf’ın gazellerinde şarkılarının etkisi de görülür. Bu etkileşim, şairin gazellerinin de neşeli ve canlı bir hava taşımasına yol açmıştır.
  • Gazellerinde de günlük hayatı işleyen Vâsıf, eserlerinde döneminin yaşam tarzını ve kültürünü yansıtmıştır. Bu özellik, gazellerinin tarihsel ve kültürel değerini artırmaktadır.
  • Enderunlu Vâsıf, gazellerinde divan edebiyatının geleneklerine uygun bir şekilde yazmıştır. Bu sayede eserleri, edebî değeri yüksek ve geleneksel divan şiiri örnekleri olarak kabul edilir.
  • Enderunlu Vâsıf’ın gazelleri, aşk teması, aruz vezni, şiirsel imajlar ve mecazlar, mahallîleşme akımı etkisi, gazel ve şarkı arasındaki ilişki, günlük hayatın yansıması ve edebî geleneğe uyumuyla önemli bir yer tutar.

Enderunlu Vâsıf’ın Şiirlerinde Mahallileşme Akımı

  1. Enderunlu Vâsıf, divan şiirinde mahallîleşme akımının etkisinde kalmış olan bir şairdir. Bu akım, XVIII. yüzyıl divan şairlerinin, yerel kültür ve yaşam tarzını şiirlerine yansıtmalarıyla kendini gösterir. Mahallîleşme akımının temsilcileri arasında Nedîm ve Enderunlu Fâzıl gibi önemli şairler bulunmaktadır.
  2. Vâsıf, günlük konuşma diline yakın bir dil kullanarak şiirlerinde İstanbul ağzını ve yerel söyleyişleri yansıtmıştır. Bu da şiirlerinin daha anlaşılır ve halka yakın olmasını sağlamıştır. Vâsıf’ın şiirlerinde İstanbul’un giyim kuşamı, mesireleri ve Boğaziçi gibi öğeler önemli bir yer tutar. Şiirlerinde İstanbul’un sosyal ve kültürel hayatını betimlemiştir.
  3. Enderunlu Vâsıf, divan şairlerine nazaran daha fazla günlük hayatı ve mahallî renkleri şiirlerine yansıtmıştır. Bu sayede, dönemin İstanbul yaşamına dair detayları ve atmosferi aktarabilmiştir. Vâsıf’ın şiirlerinde Nedîm’in etkisi açıkça görülür. Nedîm, mahallîleşme akımının öncülerinden olup, Vâsıf da onun bu yönünü benimsemiştir.
  4. Enderunlu Vâsıf’ın mahallîleşme akımını benimsemesi, divan şiirinin daha halka yakın ve anlaşılır bir hâle gelmesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca bu akım sayesinde, dönemin İstanbul yaşamı ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinebiliriz.

Enderunlu Vâsıf’ın Şiirlerinde “Nedim” Etkisi

Enderunlu Vâsıf’ın şiirlerinde Nedîm etkisi oldukça belirgindir. Nedîm, XVIII. yüzyıl divan şairlerinden olup, mahallîleşme akımının öncülerindendir. Vâsıf, başta Nedîm olmak üzere Enderunlu Fâzıl gibi şairlerin etkisinde kalmıştır. İşte Enderunlu Vâsıf’ın şiirlerinde Nedîm etkisinin bazı yönleri:

Dil ve üslup: Nedîm’in günlük konuşma diline yakın bir dil kullanarak şiirlerinde İstanbul ağzını ve yerel söyleyişleri yansıtması, Vâsıf’ın da benzer bir üslup benimsemesine yol açmıştır. Bu sayede, Vâsıf’ın şiirleri daha anlaşılır ve halka yakın olmuştur.

Mahallîleşme: Nedîm, divan şiirinde mahallîleşme akımını başlatan şairlerdendir. Vâsıf da bu akımı benimseyerek, İstanbul kültürü ve yaşam tarzını şiirlerine aktarmıştır. Bu sayede, dönemin İstanbul yaşamına dair detayları ve atmosferi yansıtabilmiştir.

Günlük hayat ve mahallî renkler: Nedîm, günlük hayatı ve mahallî renkleri şiirlerine yansıtan bir şairdir. Enderunlu Vâsıf da bu yönüyle Nedîm’e bağlı bir taraf sergilemiştir ve dönemin günlük yaşamına dair öğeleri şiirlerinde kullanmıştır.

Şiirin biçimi ve teması: Enderunlu Vâsıf, özellikle gazelleri ve şarkılarıyla şöhret kazanmıştır. Bu türlerde de Nedîm’in etkisi açıkça görülür. Vâsıf’ın şiirlerinde aşk, şarap, eğlence gibi konulara değinmesi ve bu konuları işleyiş tarzı, Nedîm’in şiir anlayışına benzerlik gösterir.

Enderunlu Vâsıf’ın şiirlerinde Nedîm etkisi, hem divan şiirinin daha halka yakın ve anlaşılır bir hâle gelmesine katkıda bulunmuş, hem de dönemin İstanbul yaşamı ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinebilme imkânı sağlamıştır.

Enderûnlu Vâsıf’ın Bestelenen Şarkıları

Enderunlu Vâsıf, döneminin önemli şairlerinden biri olarak, özellikle şarkılarıyla ün kazanmıştır. Şarkılarının bir kısmı, tanınmış bestekârlar tarafından bestelenmiş ve günümüzde de icra edilmektedir. İşte Enderunlu Vâsıf’ın bestelenen bazı şarkıları ve bestekârları:

  1. Erol Sayan, “Ömrümde sana geçmedi bir kere niyazım” – Evcara makamında bestelenmiştir.
  2. Hacı Arif Bey, “Çözülme zülfüne ey dil-rüba dil” – Nihavent makamında bestelenmiştir.
  3. Sultan II. Mahmud, “Ey gonce-i nazik tenim” – Muhayyer Buselik makamında bestelenmiştir.
  4. Ebu-Bekir Ağa, “Bir elif çekti yine sineme canan bu gece” – Isfahan makamında bestelenmiştir.
  5. Sadullah Efendi, “Gel seninle yarın ey serv-i revan” – Hicazkar makamında bestelenmiştir.

Bu bestelenen şarkılar, Enderunlu Vâsıf’ın şarkı nazım şekliyle en fazla eser veren şairlerden biri olduğunu göstermektedir. Ayrıca, şarkıları zaman içinde tanınmış bestekârlar ve hatta dönemin padişahı II. Mahmud tarafından bestelenmiş olması, şairin önemini ve etkisini göstermektedir.

Enderunlu Vâsıf’ın Edep Dışı (perde-bîrûnâne) Şarkıları

Enderunlu Vâsıf, eski şiir anlayışına göre zaman zaman edep dışı (perde-bîrûnâne) olarak değerlendirilen şarkılar da yazmıştır. Bu tür şarkılar, genellikle dönemin toplumsal normlarına aykırı ve daha açık sözlü bir dil kullanarak yazılır. Enderunlu Vâsıf’ın bu tür şarkıları, onun şiirinde serbestçe oynaması ve günlük hayatı, mahallî renkleri sokmasıyla öne çıkan tarzını yansıtır. Ancak bu tarz şarkıları burada paylaşmak etik olmayacağı için, onun bu yönünü araştırmak isteyen okurların kendi başlarına incelemeleri önerilir.