BÖLÜM 1: SES BİLGİSİ VE TELAFFUZ

 

ÜNLÜ SESLER TABLOSU

Düz Ünlüler

Yuvarlak Ünlüler

Geniş

Dar

Geniş

Dar

Kalın

a

ı

o

u

İnce

e

İ

ö

ü

 

ÜNSÜZLERİN ÖZELLİKLERİ

Yumuşak Ünsüzler

j,l,m,n,r,v,y,z

b,c,d,g,ğ

Sert Ünsüzler

f,s,ş,h

p,ç,t,k

 

Sürekli

Süreksiz

 

Türkçenin Ses Özellikleri

  1. Türkçe Ural-Altay dilleri içerisinde yer almaktadır.
  2. Yapı bakımından sondan eklemeli bir dildir.
  3. Türkçede 21 ünsüz, 8 ünlü olmak üzere 29 harf bulunmaktadır.
  4. Türkçe sözcükler büyük ve küçük ünlü uyumu kuralına uyar.
  5. Türkçe sözcüklerin ilk hecesi dışında “o, ö” harfleri bulunmaz.
  6. Türkçe sözcüklerde f, h, jsesleri bulunmaz.
  7. İki ünlü harf yan yana gelmez.
  8. Türkçe sözcüklerde ikiz ünsüz bulunmaz.
  9. Türkçede uzun ünlü yoktur.
  10. Türkçe sözcüklerde kelime başlarında “b, c, d, g” sesleri bulunmaz.

BÜYÜK VE KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU

1. Büyük Ünlü Uyumu

Kalınlık-incelik uyumu olarak da bilir.

Kural 1: Türkçe bir sözcükte ilk hecesinde kalın (a,ı,o,u) seslerden biri varsa diğer hecelerde de kalın (a,ı,o,u) sesleri gelmek zorundadır.

Kural 2: Türkçe bir sözcükte ilk hecesinde ince (e,i,ü,ö) seslerden biri varsa diğer hecelerde de kalın (e,i,ü,ö) sesleri gelmek zorundadır.

Örnek:

“elindeki” sözcüğü incelediğimizde tüm ünlülerin ince olduğunu görmekteyiz. Bu sözcük büyük ünlü uyumuna uyar.

“kuraklık” sözcüğüne bakacak olursak sözcükteki tüm seslerin kalın olduğunu görürüz. Bu sözcük de büyük ünlü uyumuna uyar.

“kalemlik” sözcüğü büyük ünlü uyumuna uymaz. Çünkü ilk hecesinde “a” sesi kalındır. Sonra gelen ünlüler de “a,ı,o,u” seslerinden biri olması gerekiyordu; ancak “e,i” ince sesler geldiği için büyük ünlü uyumuna uymaz.

Uyarı 1: Büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükler Türkçe değildir; ancak zaman içinde değişikliğe uğrayan bazı Türkçe sözcükler büyük ünlü uyumuna uymazlar.

Örnek:

“anne – ana, kardeş – karındaş, elma – alma, hangi – kangı, hani – hanı gibi…”

Uyarı 2: “-yor, -ken, -leyin -ki, -ımtırak, -daş, -gil” ekleri Türkçede bir sözcüğe eklendiklerinde genellikle büyük ünlü uyumuna uymazlar. Bazı sözcüklerde ise ünlü uyumuna aykırılık gözükmez.

Örnek:

 

Ekler

Büyük Ünlü Uyumuna Uyar

Büyük Ünlü Uyumuna Uymaz

-yor

Uçuyor

Geliyor

-ken

Gelirken

Yazarken

-leyin

Geceleyin

Akşamleyin

-ımtırak

Sarımtırak

Yeşilimtırak

-daş

Yurttaş

Meslektaş

-gil

Teyzemgil

Amcamgil

-ki

Geceki

Akşamki

 

2. Küçük Ünlü Uyumu

Düzlük-yuvarlaklık uyumu olarak da bilinen küçük ünlü uyumunun iki kuralı vardır.

Kural 1: Bir sözcüğün ilk hecesinde düz (a, e, ı, i) seslerinden biri varsa sonraki hecelerde de düz (a, e, ı, i) sesleri gelir.

Örnek: Aşağıdaki altı çizili sözcükleri bu kurala göre inceleyelim:

Değirmenden geldim beygirim yüklü
Şu kızı görenin del’olur aklı
On beş yaşında kırk beş belikli
Bir kız bana emmi dedi neyleyim

“değirmenden” sözcüğünün ilk ünlüsü “e” sesidir. Kurala göre ilk ünlüsünde düz (a, e, ı, i) sesleri varsa sonraki hecelerde de düz (a, e, ı, i) sesleri olmak zorundadır. Bu sözcükte ilk heceden sonra gelen seslerin hepsi düz ünlüler olduğu için küçük ünlü uyumuna uyar.

“beygirim” sözcüğü de tüm ünlüler düz (a, e, ı, i) sesleri oldukları için küçük ünlü uyumuna uyar.

“belikli” sözcüğündeki tüm sesler düz (a, e, ı, i) seslerinden oluşmaktadır. Bundan dolayı küçük ünlü uyumuna uyar.

Kural 2:

Bir sözcüğün ilk hecesinde yuvarlak (o, o, u, u) ünlülerinden biri varsa;

 ikinci hecede ya dar yuvarlak (u, u),

ya da düz-geniş (a, e) ünlüleri gelir.

Örnek: Aşağıdaki altı çizili sözcükleri bu kurala göre inceleyelim:

Börekçi diye bağıran çocuk, yumurta satan adama dönerek yağmur yağacak dedi.

“börekçi” sözcüğünün ilk hecesinde “ö” sesi vardır. Buna göre ikinci hecede ya “a,e” ya da “u,ü” sesleri gelmelidir. Sözcüğe baktığımızda “e” sesi gelmiştir. “e” sesinden sonra da “i” sesi gelmiştir. Bu sözcük küçük ünlü uyumuna uyar.

“çocuk” sözcüğünün ilk sesi “o” ünlüsüdür. Kurala göre “o” sesi varsa; ikinci hecede “a,e” ya da “u,ü” gelmelidir. Burada “a,e” geldiği için uyar.

“yağmur” sözcüğünün ilk hecesi “a” sesiyle başlamaktadır. İlk ünlüsünde “a” sesi varsa sonraki ünlüler de düz (a, e, ı, i) sesleri olmak zorundadır. Bundan dolayı bu sözcük küçük ünlü uyumuna uymaz.

Uyarı: Bir sözcükte küçük ünlü uyumu kuralı aranıyorsa mutlaka iki kurala göre değerlendirilmesi gerekir.

Küçük Ünlü Uyumuna Uyan Bazı Sözcükler

Anlaşmalı, kedi, çilek, ağlamak, ılıklaşmak, kayıkçı, tatlı, yeşil; boyunduruk, pastacı, çocuk, güreşmek, kayıkçı, kömür, özlemek, sürmek, yoklamak, yorgunluk, defter, yürekli vb.

Önemli: Türkçede bazı sözcükler zamanla ses değişikliğine uğrayarak küçük ünlü uyumuna aykırı hale gelmiştir.

Çamur – çamır

Hamur – hamır

Kavun – kavın

Kabuk – kabık

Tavuk – tavık

Yağmur – yağmır

Görüldüğü gibi kelimenin aslı küçük ünlü uyumuna uyarken sonradan değişikliğe uğrayarak bu kurala aykırı hale gelmiştir.

Uyarı: Türkçe sözcükler genel olarak büyük ve küçük ünlü uyumuna uyar. Ancak bazı sözcükler Türkçe oldukları halde küçük ünlü uyumuna uymazlar.

Örnek: Avuç, avurt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavurmak, kavuşmak, savurmak, yağmur vb.

Ünlü Uyumu ile İlgili Kurallar

1. Alıntı kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz.

“viraj, badem, ceylan, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, otomatik, pehlivan, çiroz, selam, tiyatro, ziyaret, nişasta, nişasta, ahenk, vb.”

2. Bitişik yazılan birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: 

“açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli, Hisarönü, birtakım,  vb.”

3. Tek heceli sözcüklerde ünlü uyumu aranmaz.

“tek, bir, yok, sal vb.”

4. Yabancı sözcüklerde ünlü uyumu aranmaz.

“Hâkim, hakem, selam, otel vb.”

5. Özel isimlerde ünlü uyumu aranmaz.

Yılmaz, Yaman, Emirhan, Adıyaman, Zonguldak vb.

6. Türkçe sözcüklerin ilk hecesi dışında “o,ö” ünlüleri bulunmaz. Böyle sözcükler yabancı kelimeler olduğu için bu sözcükler kurala uymaz.

“doktor, otobüs, kamyon, radyo, onkoloji vb.”

7. Ünlü uyumuna uymayan sözcükler (istisnalar hariç) Türkçe değildir.

İstisnalar: “anne, kardeş, elma, hangi vb”

 

3. Ünsüz Yumuşaması (Ünsüz Değişimi)

ÜNSÜZLERİN ÖZELLİKLERİ

Yumuşak Ünsüzler

j,l,m,n,r,v,y,z

b,c,d,g,ğ

Sert Ünsüzler

f,s,ş,h

p,ç,t,k

 

Sürekli

Süreksiz

Süreksiz sert ünsüzlerden (p,ç,t,k) biri ile biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek geldiğinde sert ünsüzler, süreksiz yumuşak ünsüzlere (b,c,d,g,ğ) dönüşür.

Önemli: p-b / ç-c / t-d / k-g,ğ şekline dönüşür.

Örnekler

Ayak-ım / ayağ-ım

Renk-i / reng-i

Ağaç-ı / ağac-ı

* Evde tasarruf yapacağını söyledi.

* Son yıllarda kadına şiddet giderek artıyor.

* Aramıza yeni katıldığını söyledi.

* Kitabı masaya bıraktı.

* Ağaca yazı yazıyordu.

Yukarıda altı çizili sözcüklerde ünsüz yumuşaması vardır.

Ünsüz Yumuşaması ile İlgili Önemli Özellikler

a. Bazı yabancı sözcüklerde bu kurala uyulmaz.

Örnekler:

* Hukuk-un üstünlüğünü savunuyordu.

* Devlet-e bağlı bir insandı.

* Millet-imiz bu zorlukları da aşacaktır.

* Hükümet-in çalışmaları desteklenmedi.

* Merhamet-e ihtiyacımız var.

* Cemiyet-in önemli kişilerindendi.

 

b. Ünsüz yumuşaması kuralı bazı tek heceli sözcüklerde geçerli iken bazılarında ise geçerli değildir.

Örnekler:

Bu cümlelerde yumuşama olmamıştır.

* Süt-ü iyice kaynatmalısın.

* Saç-ını uzun süredir kestirmiyordu.

* At-ın ayakları yara olmuştu.

* Ad-ın ne diye sordu.

* Kork-u içinde uyandı.

Örnekler:

Bu cümlelerde yumuşama olmuştur.

Çoğ-unu yeni tanıyordu.

Gid -en insanlar geride bıraktıklarına üzülür.

Kab-ın darasını aldı.

Yurd-u terk etti.

Ac-ın halinde tok anlamaz.

c. Sonu “t” ile biten bazı Türkçe sözcüklerde de bu kurala uyulmadığı görülmektedir.

Örnekler:

* Sorunun yanıt-ını hemen vermelisin.

* Sabah anıt-ın önünde dikilmişti.

* Senin kanıt-ına ihtiyacım yok.

* Hakkı gözet-en kullar lazım.

* Aldığı taşıt-ı hemen sattı.

d. Özel isimlerin yazımında ünsüz yumuşaması kuralına uyulmaz. Özel isimlerde ünsüz yumuşaması varsa orada yazım yanlışı vardır.

Örnekler:

* Ahmet-i yarın buraya çağıracağım.

* Karabük-e gitmeyi düşünüyor.

* Zonguldak-a geziye gidecekmiş.

* Burak-ı buraya çağırdı.

e) Ünsüz yumuşaması çoğu zaman sözcük sonlarında gerçekleşir. Ancak bazı durumlarda sözcüklerin birden fazla ek alması sonucu görünmez hale gelebilir.

Örnekler:

* Size yardım ed-iyorum.

* Yurd-umuzdan düşmanları attık.

* Bu tarz olaylar son günlerde çoğ-aldı.

UYARI: Sonu yumuşak ünsüzlerden (b,c,d,g,ğ) ile biten sözcüklerde ünsüz yumuşaması olmaz.

Örnekler:

* Dağ-a tırmanmayı düşünüyordu.

* Bağ-a üzümleri toplamaya gitti.

“dağ ve bağ” sözcükleri “ğ” ile bittiği için burada ünsüz yumuşaması yoktur.

4. Ünsüz Sertleşmesi (Ünsüz Benzeşmesi)

Türkçede “f,s,t,k,ç,ş,h,p” harflerinden biriyle biten bir kelimeye “,c,d,g,ğ” ile başlayan bir ek geldiğinde “c,d,g,ğ” “ç,t,k”ye dönüşür. Bu kurala da ünsüz benzeşmesi denir.

UYARI: Türkçede p, ç, t, k ile biten bir ek yoktur. Bu tür bir ek görürseniz orada ünsüz sertleşmesi vardır.

Örnekler:

Kitapçı, tüm kitapları toplamıştı.

Keskin bir bıçak aldı.

Yataktan hızlıca kalkıp bize doğru geldi.

Bitkiler güneşle beraber büyürler.

Yavaşça ellerini çırptı.

* Kitap sözcüğü “f,s,t,k,ç,ş,h,p” harflerinden biriyle bitmiştir. Bu sözcüğe gelen “cı” eki “çı” ekine dönüşmüştür.

* Keskin sözcüğünün kökü kes- olup “-gin” eki alınca g-k değişimi olmuştur.

* -den, -dan eki “f,s,t,k,ç,ş,h,p” harfleriyle biten bir sözcüğe eklendiğinde –ten, -tan ekine dönüşür.

* Bitki sözcüğünün kökü bit-mek fiilidir. –gi eki “f,s,t,k,ç,ş,h,p” harflerinden biriyle biten bu sözcüğe eklenince –gi eki –ki ekine dönüşmüştür.

 

Ünsüz Benzeşmesi ile İlgili Önemli Özellikler

a) Özel isimlere gelen eklerde de ünsüz benzeşmesi gerçekleşir.

Örnekler:

* Yozgat’ta bir mola verdik.

* Tokat’tan birkaç hediyelik eşya aldı.

* Erciyes’te kayak sezonu açıldı.

b) Sayılara gelen eklerde ünsüz sertleşmesi gerçekleşebilir.

Örnekler:

* 2023’te yerli otomobil piyasalarda olacak.

* Üçte bir hissesi vardı.

c) Sayılara gelerek geometrik şekilleri karşılayan –gen eki ünsüz sertleşmesi kuralına uymaz.

Örnekler:

* Kardeşim defterine beşgen çizmişti.

* Üçgenin iç açılarının toplamı 180 derecedir.

* Dörtgenin köşe uzunlukları farklıdır.

d) Aile anlamı katan –gil eki ünsüz benzeşmesi kuralına uymaz.

Örnekler:

Ahmetgile gideceğiz.

Yarın Ayşegiller bizi ziyaret edecek.

e) Ünsüz yumuşamasının yazıda gösterilmemesi yazım yanlışlığına neden olur.

Örnekler:

Hafifce başını eğdi. (Yanlış) (hafifçe)

Yazlıkda kitap okuyordu. (Yanlış) (Yazlıkta)

f) Birleşik kelimelerde ünsüz benzeşmesi aranmaz.

Örnek:

* Akciğer, solunumun en önemli organlarındandır.

 

5. Ünsüz türemesi

İki şekilde ünsüz türemesi gerçekleşir.

a) Asıllarında ikinci bir ünsüz bulunduğu halde Türkçede tek ünsüzle kullanılan kelimeler, ünlü ile başlayan ekler aldıklarında araya bir ünsüz harf girer.

Örnekler:

* Doğru şıkkı işaretlemişti.

“şık” sözcüğüne –ı eki getirildiğinde araya bir –k sesi girer. Bu –k sesi ünsüz türemesidir.

* Zannımca olayların farkında değildi.

“Zan” sözcüğüne ımca eki eklendiğinde araya –n sesi girer.

* Bu işin sır-r-ı belliydi.

* Hak-k-a giden yolda yürümelisin.

b) Yardımcı fiillerle birleştiklerinde kelimenin kökü ile yardımcı eylem arasına bir ünsüz harf girer.

* Olayların böyle gelişeceğiniz hissetti.

his + et-di = his(s)etti.

* Verilen kararı mahkeme reddetti.

red + et-di= red(d)etti.

6. Ünsüz Düşmesi

Ünsüz düşmesi “–k” sesinden kaynaklanan bir ses olayıdır. İki şekilde gerçekleşir.

a) “-k” sesiyle biten bazı sözcüklere “cik-cek” küçültme eki getirildiğinde sözcüğün kökünde yer alan “-k” sesi düşer.

Örnekler:

* Ufacık bir oyuncağı vardı.

* Küçücük kollarını açtı.

* Çabucak içeri girdi.

* Sıcacık bir çay içti.

Yukarıdaki örneklerde olduğu gibi “ufak, küçük, çabuk ve sıcak” sözcükleri –k ünsüzüyle bitmiştir. –k ünsüzüyle biten sözcüklere küçültme eki getirildiğinde bu ünsüz düşer.

b) –k sesiyle biten sıfatlara isimden fiil yapan –l eki getirildiğinde kelime kökündeki –k sesi düşer. Buna türetilirken ünsüz düşmesi denir.

Örnekler:

* Uçak alçalmak zorunda kaldı.

* Adamın gözleri süzülerek ufalıyordu.

* Pantolon yıkanınca küçüldü.

Bu örneklerde altı çizili sözcüklerin kökü (alçak, ufak ve küçük) sözcükleridir. Ancak –l isimden fiil yapan eki alınca –k sesi düşmüştür. Buna da türetilirken ünsüz düşmesi denir.

 

7. Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi – Ses Aşımı)

Türkçede önemli ses olaylarından biri de ünlü düşmesidir. Bu ses olayının gerçekleşmesinde birçok durum bulunmaktadır.

Önemli: Türkçede ünlü düşmesinin yazıda gösterilmemesi yazım yanlışına neden olur.

a) İkinci hecesinde (ı,i,u,ü) dar ünlüleri bulunan bir sözcüğe ünlüyle başlayan bir ek getirildiğinde sözcüğün ikinci hecesindeki dar ünlü (ı,i,u,ü) düşer.

Örnekler:

* Pinokyo’nun burnu meşhurdur. (burun-u)

* Gönlünü Şirin’e kaptırmıştı. (gönül-ü)

* Fikrin neyse zikrin de odur. (fikir-i, zikir-i)

* Aklı yettiğince olayları anlattı. (akıl-ı)

 

Altı çizili bu sözcüklerin asılları; burun, gönül, fikir, zikir, akıl sözcükleridir. Bu sözcük ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecedeki dar ünlü düşmüştür.

b) İkinci hecesinde dar ünlü (ı,i,u,ü) bulunan fiillere “-ıl,il,ul,ül” fiilden fiil yapım eki getirildiğinde sözcüğün ikinci hecesindeki dar ünlü düşer.

Örnekler:

* Bütün gözler ona çevrildi. (çevir-il-di)

* Sıcaklardan kavruldu. (kavur-ul-du)

* İşten sebepsizce ayrıldı. (ayır-ıl-dı)

* Bu işten çok çabuk sıyrıldı. (sıyır-ıl-dı)

Altı çizili sözcüklerin ikinci hecesinde yer alan dar ünlüler, -ıl,-il yapım ekini aldıklarında düşmüştür. Buna türetilirken ünlü kaybına uğramış ünlü düşmesi denir.

c) Ünlü bir harfle biten isim soylu sözcüklere isimden fiil yapan “-la-le” eki getirildiğinde sözcüğün sonundaki ünlü düşer. Bu da sözcük türetilirken ünlü düşmesi olarak değerlendirilir.

Örnekler:

* Ayağını duvara vurunca ayağı sızladı. (sızı-)

*Tavuk günlerdir yumurtlamıyordu.(yumurta-)

* Komutan askerlere ilerleyin, dedi.(ileri-)

* Çiçekleri görünce hemen kokladı. (koku-)

“sızı, yumurta, ileri ve koku” sözcükleri “-la,-le” eklerini alınca sözcüklerin sonundaki ünlü harf düşmüştür. Türerken ünlü kaybına uğramıştır.

d) Bazı sözcükler tek heceden oluşmalarına rağmen Türkçede iki hece olarak kullanılırlar. Bu sözcükler yardımcı eylemlerle birleştiklerinde ikinci hecede ünlü harf düşer. Buna da yardımcı eylemlerle kurulmuş birleşik fiillerde ünlü düşmesi denir.

Örnekler:

* Koronavirüsten sonra yaşadıklarına şükretti.

* Sayısal loto yine devretti.

* Daha güzel günler için sabretmek gerekir.

* Koronavirüsten dolayı eve hapsolduk.

* Elindeki gözlük birden kayboldu.

Altı çizili sözcüklerin tamamı yardımcı eylem (-ol, -et) alarak ünlü düşmesine uğramıştır.

Şükür – et-mek

Devir – et-mek

Sabır – et – mek

hapis – ol-mak

kayıp – ol-mak

5. Birleşik sözcüklerde de ünlü düşmesi olur. Ünlü ile biten bir kelimeyle yine ünlü ile başlayan bir kelime birleştiklerinde ünlülerden biri düşer. Bu ünlü düşmesine ünlü aşınması denir.

Örnekler:

Cumartesi, tatilin ilk günüydü.

Buraya nasıl geleceğini bilmiyordu.

Pazar sabahı kahvaltı yapalım.

Niçin bu soruları soruyorsun.

Senden böyle cevaplar beklemiyordum.

Altı çizili sözcükler birleşik sözcüklerdir. Bu sözcüklerin ilki ünlü ile biterken ikincisi de ünlü ile başlamıştır. İki ünlü yan yana gelince ünlülerden biri düşmüştür.

Cumaertesi = cumartesi

Buaraya = buraya

Neasıl = nasıl

Kahvealtı = kahvaltı

Neiçin = niçin

Buöyle = böyle

6. Türkçede iki heceden oluşan bazı sözcükler yapım eki aldıklarında sözcüğün ikinci hecesindeki ünlü düşer.

Örnekler:

* Oyun oynamaya çıktığında yüzü sararmıştı.

* Yanlış ifadeler kullanarak yalnız kalmıştı.

* Romanlarındaki çevre tasviri çok iyiydi.

“Oyun – a – ma – y – a”

Sözcüğün kökü isimdir. İsimde fiil yapan –a eki alınca sözcüğün ikinci hecesindeki –u sesi düşmüştür.

“Sarı – ar – mış – tı”

Sarı sözcüğü simden fiil yapan –ar ekini aldığında sözcüğün ikinci hecesindeki –ı sesi düşmüştür.

Yanıl – ış, yalın – ız, çevir – e sözcüklerinde de ikinci ses düşmüştür.

 

8 Ünlü Türemesi

Ünlü türemesi genellikle iki şekilde yapılmaktadır.

a) “-cık, -cik”  küçültme eki alan sözcüklerde sözcüğün aslında olmayan bir ünlü harf türer.

Örnekler:

Daracık bir odadan dışarıya bakıyordu.

Biricik yavrusunu özlediğini söylüyordu.

Azıcık aşım, kaygısız başım.

Az – ı – cık, dar – a – cık, bir – i – cik

b) Bir sözcüğün ilk ünlüsünden sonra “m,p,r,s” harflerinden birinin getirilmesiyle sözcüğün tekrar yazılması sonucunda oluşan sözcüklere pekiştirme sözcük denir. Pekiştirme sözcüklerde sözcüğün aslında olmayan bir ünlü türer.

Örnekler:

Yapayalnız yürüyeceksin bu yolda.

Etrafını çepeçevre sarmışlardı.

Sapasağlam bir ev inşa etmişti.

ya – (m,p,r,s) – a – yalnız

çe – (m,p,r,s) – e – çevre

sa – (m,p,r,s) – a – sağlam

Uyarı: Bazı pekiştirmeli sözcüklerde ünlü türemesi olmaz (Sapsarı, masmavi, yemyeşil gibi)

9. Ünlü Daralması

Geniş (-a,-e) ünlüleri ile biten bir kelime ya da eke “-yor ya da –y kaynaştırma harfi” getirildiğinde (-a,-e) ünlüleri daralarak (ı,i,u,ü) seslerine dönüşür. Buna ünlü daralması denir.

Ünlü daralması iki şekilde gerçekleşir.

a) Son hecesinde (-a,-e) sesi bulunan fiil kök ya da gövdelerine (-yor) şimdiki zaman ekinin getirilmesiyle sözcüğün son hecesindeki (-a,-e) sesi (ı,i,u,ü) ünlüsüne dönüşür. Genellikle (-ma,-me) olumsuzluk eki veya (-la,-le) yapım ekini alan sözcüklerde görülür.

Örnekler:

* Evdeki eşyaları topluyordu.

* Kendisine söylenenleri yazmıyordu.

* Olayların büyümesini önlüyordu.

* Çocuk durmadan zıplıyordu.

* Bir türlü eve gitmiyordu.

top – la – yor – du (top – lu – yor – du)

yaz – ma – yor – du (yaz – mı – yor – du)

ön – le – yor – du (ön – lü – yor – du)

zıp – la – yor – du (zıp – lı – yor – du)

Önemli: (-yor) ekini alan bazı sözcüklerde ünlü daralması olmaya bilir.

* Olaylara öylece bakıyordu. (Daralma yoktur.)

* Her gün okula geliyordu. (Daralma yoktur.)

* Saatlerde durmadan konuşuyordu. (Daralma yoktur.)

* Her gün kitap okuyordu. (Daralma yoktur.)

Önemli: Ünlü daralmasının olup olmadığını ayırt etmek için; (-yor) ekinden önceki (ı,i,u,ü) ünlüsünü (-a,-e) ünlüsüne dönüştürüp (-mek,-mak) eki getirmektir.

(-mek,-mak) eki anlamlı bir sözcük oluşturursa orada ünlü daralması vardır, oluşturmazsa ünlü daralması yoktur.

Örnekler:

* Şair uzun bir süredir yazmıyordu.

yaz – ma – mak (uyar – ünlü daralması vardır.

* Bizimle tüm ayrıntıları konuşuyordu.               konuş – a – mak (uymaz – ünlü daralması yoktur.

b) Tek heceden oluşan de-(mek) ve ye-(mek) fiillerine ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde bu sözcüklerin kökünde yer alan –e ünlüsü daralarak –i ünlüsüne dönüşür.

* Oku diyerek bizlere baktı.

* Yiyecek eşyası yoktu.

Altı çizili sözcüklerde de- ve ye- fiilleri ünlü ile başlayan bir ek aldıkları için –i ünlüsüne dönüşmüşlerdir.

Önemli: diye, diyerek, diyecek, diyelim, yiyen, yiyecek, yiyelim gibi sözcüklerde ünlü daralması vardır.

Önemli: deyince ve deyip sözcükleri istisnadır. Bu sözcüklerde ünlü daralması yoktur.

Dikkat: Ünlü daralmasının yazıda gösterilmemesi yazım yanlışlığına neden olur.

“-y” kaynaştırma ünsüzü sadece diye ve yiyecek sözcüklerinde daralma yapar. Bunun dışındaki sözcüklerde daralma yapmaz. Bu tarz yazımlar yazım yanlışlığına neden olur.

Örnekler:

* Lütfen, elinizdekileri yere atmıyalım! (Yanlış)

* Yaşlı gözlerle bekliyen insanlar var. (Yanlış)

* Lütfen, çöpü yere atmayalım! (Doğru)

* Yaşlı gözlerle bekleyen insanlar var. (Doğru)

 

10. Ulama

Ünsüzle biten bir kelimeden sonra ünlüyle başlayan başka bir kelime geldiğinde okunuşta bu sözcükler birlikte okunur. Buna da ulama denir.

Örnekler:

Yolun ortasında duran oyuncağı aldı.

Okulun altındaki evde oturuyordu.

Bu kitapları internetten aldım.

Bülbül şiirini Mehmet Akif Ersoy yazdı.

Önemli: Ünsüzle bitip ünlü ile başlayan sözcükler arasında noktalama işareti varsa orada ulama yoktur.

 

Örnekler:

* Mehmet, aldığı yeni gömleği annesine verdi. (Ulama yoktur.)

* Genç, adama dönerek bir şeyler söyledi. (Ulama yoktur.)

11. Kaynaştırma Ünsüzleri

Türkçede ünlü ile biten bir sözcüğe ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde bu iki ünlü arasına (y,ş,s,n) ünsüzleri girer. Bu ünsüzlere kaynaştırma ünsüzleri denir.

Örnekler:

* Ora – y – a gitmek için can atıyordu.

* Ankara – y – a bir paket göndermişti.

* Öğrenciler iki – ş – er – li sıra olmuşlardı.

* Baba – s – ı doğum gününde o – n – a bir saat aldı.

* Oyuncağı – n – ı kırmıştı.

Önemli: Bir kelimenin kökünde yer alan (y,ş,s,n) ünsüzleri kaynaştırma ünsüzü değildir.

* Elmaların beş-i çürük çıktı. (Kaynaştırma ünsüzü yoktur)

* Paranın yüzde on-u benimdir. (Kaynaştırma ünsüzü yoktur)

12. Dudak Ünsüzleri Benzeşmesi (n-b çatışması / m-b benzeşmesi)

Dudak ünsüzü olan “b” sesinden sonra diş ünsüzü olan “n” sesi geldiğinde “b” sesi “m”ye dönüşür. Buna dudak ünsüzleri benzeşmesi ya da m-b benzeşmesi denir.

Örnekler:

Tembel insanların kendisine de faydası yoktur.

ten-bel – tem-bel

Çocuklar bahçede saklambaç oynuyordu.

saklan-baç – saklam-baç

Çiçeklerden en çok sümbülü seviyordu.

n-bül – süm-bül

Önemli: Dudak ünsüzleri benzeşmesi birleşik sözcüklerde ve özel isimlerde uygulanmaz.

Örnekler:

* Emirleri binbaşı vermeye başlamıştı.

* İstanbul bugün baharı kutluyordu.

* Safranbolu evleri turist çekmeye başladı.

* Buralar sonbaharda daha güzel.

 

13. Kökte Ünlü Değişimi

Türkçe, sondan eklemeli bir dildir. Bundan dolayı bir sözcük ek aldığında kelime kökündeki ünlü harfler değişmez. Ancak Türkçede “sen” ve “ben” zamirleri –e/a yönelme hal ekini aldıklarında “sana” ve “bana” sözcüklerine dönüşürler. Bu ses olayına da kökte ünlü değişimi denir.

Türkçede bu ses olayı sadece “sana” ve “bana” sözcüklerinde görülür.

Telaffuz (Söyleyiş)

Duygu, düşünce ve isteklerin doğru ve etkili bir şekilde söz ile ifade edilmesine güzel konuşma denir.

Söze duygu katmak amacıyla sözcük ya da eklerin birinin diğerinden daha yüksek bir tonda söylenmesine vurgu denir.

Ses titreşimlerinin yükselip alçalmasına tonlama denir.

Bir konuşmanın sıkıcı ve anlaşılmaz olmasını engellemek amacıyla bazı yerlerde nefes alınır. Buna duraklama denir.

Sözcüklerin doğru ve anlaşılır bir biçimde seslendirilmesine boğumlama denir.

Türkçe Sözcüklerde Vurgu

1. Tek heceli kelimelerde vurgu bulunmaz.

Örnek: bir, tek, en, çok, pek, gibi.

2. İki heceli yer isimlerinde vurgu baştadır.

İzmir, Konya, Tokat, Samsun, Ordu

3. Bazı zarf, bağlaç ve ünlemde vurgu baştadır.

Şimdi, ancak, haydi gibi.

4. Çekim eki almayan kelimelerde vurgu son hecededir.

Ağaç, çiçek, gözlükçü