BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

1. MURABBA

Murabba nazım biçimi, Divan edebiyatında önemli bir yere sahiptir. 18. yüzyılın sonlarından itibaren Türk edebiyatında kullanılmaya başlanmıştır. Murabba, dört dizelik bentlerden oluşan ve genellikle en az üç, en fazla altı bent içeren bir nazım şeklidir. Uyak düzeni “aaaaa / bbba / ccca” şeklindedir.

Murabba nazım biçimi, özellikle övgü, yergi, din ve felsefi konuları işlemek amacıyla kullanılır. Bu türde yazılan şiirlerde, şairlerin duygu ve düşüncelerini ifade etme, toplumsal değerlere ve sosyal sorunlara dikkat çekme, aşk ve tabiat gibi evrensel temaları işleme gibi amaçlar öne çıkmaktadır. Türk edebiyatında, Nedim ve Namık Kemal gibi önemli şairler, murabba nazım biçiminde başarılı örnekler sunmuşlardır.

Terbi adı verilen özel bir murabba türü, şairlerin birbirlerine saygı göstermek ve birbirlerinin eserlerine katkıda bulunmak amacıyla kullanılır. Terbi, bir şairin bir gazelinin her beytinin üstüne başka bir şairin ikişer dize eklemesiyle oluşan murabbadır.

Genel bir değerlendirme yapacak olursak, murabba nazım biçimi, Türk edebiyatının önemli bir parçasıdır ve zaman içerisinde pek çok şair tarafından kullanılmıştır. Murabba, duyguların ve düşüncelerin yoğun bir şekilde ifade edildiği lirik bir şiir türü olarak kabul edilir. Bu nazım şeklinde yazılan eserler, hem şairlerin kendilerini ifade etmelerine olanak sağlamış, hem de dönemlerinin sosyal ve kültürel atmosferini yansıtmıştır.

Murabba Nazım Biçiminin Özellikleri

  1. Dört dizelik bentlerden oluşur.
  2. Uyak düzeni “aaaa / bbba / ccca …” şeklindedir.
  3. En az üç, en fazla altı bentten oluşur.
  4. Övgü, yergi, din ve felsefi konular işlenir.
  5. Nedim ve Namık Kemal, bu türün başarılı örneklerini sunan şairlerdir.
  6. Terbi, bir şairin bir gazelinin her beytinin üstüne başka bir şairin ikişer dize eklemesiyle oluşan murabbadır.
  7. Türk edebiyatında 18. yüzyılın sonlarından itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
  8. Murabba, Divan şiirinin bir türü olarak kabul edilir.
  9. Şiirin bütünlüğü ve uyumu, bentler arasında korunarak sağlanır.
  10. Şiirler genellikle klasik Türk edebiyatının dil ve üslubu ile yazılır.
  11. İçerik olarak aşk, tabiat, ölüm gibi evrensel temalar da işlenebilir.
  12. Edebiyatçılar, murabba nazım biçimini kullanarak toplumsal değerlere ve sosyal sorunlara dikkat çekerler.
  13. Murabba, genellikle lirik şiirde kullanılır ve duygu yoğunluğu ön plandadır.
  14. Bentler arasında anlam bütünlüğü sağlanırken, her bent kendi içinde de bağımsız bir anlam taşıyabilir.
  15. Murabba nazım biçimi, Türk edebiyatında önemli bir yer tutar ve bu türün ustaları büyük saygı görür.
  16. Murabba nazım biçiminde yazılmış şiirlerde, kafiye ve rediflerin uyumu büyük önem taşır.
  17. Şairler, murabba nazım biçiminde yazdıkları şiirlerle hem kendilerini ifade eder, hem de dönemlerinin sosyal ve kültürel atmosferini yansıtır.
  18. Terbi adı verilen özel bir murabba türü, şairlerin birbirlerine saygı göstermek ve birbirlerinin eserlerine katkıda bulunmak amacıyla kullanılır.
  19. Murabba nazım biçiminde yazılan şiirler, zaman zaman musiki eşliğinde de söylenebilir ve bestelenmiş eserlere dönüşebilir.
  20. Osmanlı döneminde saray şairleri ve uleması tarafından bu türün popülerliği artmıştır ve önemli eserler ortaya çıkmıştır.

2. ŞARKI

Şarkı nazım biçimi, Türk divan şiiri geleneği içerisinde ortaya çıkmış ve halk edebiyatındaki türkülerden esinlenerek geliştirilmiş bir nazım biçimidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan kültürel gelişmeler ve etkileşimler sonucu bu nazım biçimi, Türk edebiyatının önemli bir parçası haline gelmiştir. Lale Devri’nde ise şarkı nazım biçimi önemli bir gelişme ve yaygınlaşma süreci yaşamıştır. Bu dönemde Nedim ve Cumhuriyet şairi Yahya Kemal gibi önemli şairler, şarkı nazım biçiminde eserler vermişlerdir.

Şarkı nazım biçiminin temel kullanım amacı, şairlerin duygularını ve düşüncelerini bestelenerek söylenmek üzere yazılan şiirlerle ifade etmektir. Aşk, sevgi, eğlence, kadın, şarap, doğa betimlemeleri ve yaşamın keyifli yönleri gibi temalar, bu nazım biçiminde sıklıkla işlenir. Şairler, şarkı sözlerinde duygusal ve lirik bir dil kullanarak, özlem, hüzün ve aşk acısı gibi duyguları da dile getirirler.

Şarkı nazım biçimi, murabba ile benzerlik gösteren yapıya sahip olup bent ve nakarat bölümlerinden oluşur. Dörtlük sayısı genellikle üç ile beş arasında değişirken, dörtlük sonlarında tekrar edilen bölüme nakarat adı verilir. Bu nazım biçiminde abab (aaaa)/cccb/dddb… gibi özgün bir uyak düzeni kullanılır.

Sade ve anlaşılır bir dil kullanımıyla öne çıkan şarkı nazım biçimi, Türk musikisinin de önemli bir parçası haline gelmiştir. Ayrıca, o dönemin sosyal yaşantısına dair ipuçları sunarak, tarihsel bir kaynak niteliği de taşır. Şarkı nazım biçimi, Türk edebiyatı ve kültüründe diğer nazım biçimlerinden ayırt edilebilir bir özellikle önemli bir yere sahiptir.

Şarkı Nazım Biçiminin Özellikleri

  • Divan şiirine Türk şairlerin kattığı bir nazım biçimidir.
  • Halk edebiyatındaki türkünün etkisiyle oluşmuştur.
  • Biçim bakımından murabbaya benzeyen şarkılar, genel olarak bestelenmek için yazılır.
  • Şarkılar, bent ve nakarat bölümlerinden oluşur.
  • Dörtlük sonlarında tekrar edilen bölüme nakarat adı verilir.
  • Genellikle aşk, sevgi, eğlence, kadın ve şarap konuları işlenir.
  • Uyak düzeni genelde abab (aaaa)/cccb/dddb… biçimindedir.
  • Lale Devri’nde gelişmiş ve yaygınlaşmıştır. Kurucusu Nedim sayılır.
  • Nedim ve Yahya Kemal, şarkı nazım biçiminin önemli şairlerindendir.
  • Türk divan şiiri geleneği içerisinde ortaya çıkmıştır.
  • Halk edebiyatı ve türkülerden esinlenerek geliştirilmiştir.
  • Bestelenerek söylenmek amacıyla yazılan nazım biçimidir.
  • Murabba ile benzerlik gösteren yapıya sahiptir.
  • Şarkılar iki bölümde incelenir: bent ve nakarat.
  • Şarkıların dörtlük sayısı genellikle üç ile beş arasında değişir.
  • İşlenen temalar arasında duygusal konular ve yaşamın keyifli yönleri yer alır.
  • Lale Devri’nde önemli bir gelişme ve yaygınlaşma süreci yaşamıştır.
  • Nedim ve Yahya Kemal gibi önemli şairler bu nazım biçiminde eserler vermiştir.
  • Şarkı sözlerinde genellikle lirik ve duygu yüklü bir dil kullanılır.
  • Şarkı nazım biçimi, Türk edebiyatının önemli bir parçası olarak kabul edilir.
  • Şarkı nazım biçimi, müzik ve edebiyatın bir araya geldiği bir türdür.
  • Sade ve anlaşılır bir dil kullanımıyla öne çıkar.
  • Eserlerin genellikle kısa ve öz olmasıyla dikkat çeker.
  • Şiirde doğa betimlemelerine sıklıkla yer verilir.
  • dönemin sosyal yaşantısına dair ipuçları sunar.
  • Şairlerin duygularını ve düşüncelerini ifade etme yöntemi olarak kullanılır.
  • Şarkı nazım biçimi, zamanla Türk musikisinin de önemli bir parçası haline gelmiştir.
  • Osmanlı İmparatorluğu döneminde gelişen bu nazım biçimi, Türk kültür ve edebiyatında önemli bir yere sahiptir.
  • Şarkı sözlerinde mazmun, mecaz ve terimlerle zenginleştirilmiş bir söyleyiş kullanılır.
  • Şarkı nazım biçimi, Türk edebiyatında diğer nazım biçimlerinden ayırt edilebilir bir özellik taşır.
  • Eserlerde hüzün, özlem ve aşk acısı gibi duygular da işlenir.
  • Şarkı nazım biçiminde, şairlerin kişisel yaşantılarından ve deneyimlerinden beslenen imgeler kullanılır.

3. MUHAMMES

Muhammes nazım biçimi, Türk edebiyatının önemli bir parçası olan ve özellikle Divan edebiyatında sıkça kullanılan beş dizelik bentlerden oluşan bir nazım şeklidir. Bent sayısı genellikle 4 ile 8 arasında değişir ve her konu bu nazım biçimiyle ele alınabilir. Muhammes nazım biçiminde kullanılan uyak düzeni “aaaaa / bbbba / cccca…” şeklindedir.

Aruz ölçüsü, Türkçe’ye uygunluğu nedeniyle Muhammes nazım biçiminde daha esnek ve akıcıdır. Bu nazım biçimi, tasavvuf, aşk, övgü, yergi ve doğa gibi çeşitli konuları işlemek için kullanılır. Divan şairleri arasında popüler olan Muhammes, bu şairlerin eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkar ve geleneksel Türk şiirinin önemli özelliklerini yansıtır.

Muhammes nazım biçiminde anlam ve içerik, şiirin güzelliği ve estetiği ile dengeli bir şekilde sunulur. Şiire derinlik katmak ve kavramları daha fazla açıklamak için kullanılabilen bu nazım biçimi, söz sanatları ve benzetmelerin sıkça kullanıldığı yapılarıyla anlam ve güzelliklerini artırır.

Muhammesler, bir şairin ustalığını ve dil bilgisini sergilemek için kullanılır. Beyitler arasındaki bağlantılar ve geçişler daha belirgin ve düzgün olduğu için, şiirin bütünlüğünü ve akıcılığını sağlar. Bu nazım biçimi, Türk edebiyatında ve Divan edebiyatında önemli bir yere sahip olup, Türk şiirinin zengin ve çeşitli yapısına katkıda bulunur.

Muhammes Nazım Biçiminin Özellikleri

  • Beş dizelik bentlerden oluşan divan şiiri nazım biçimidir.
  • Bent sayısı genellikle 4 ile 8 arasında değişir.
  • Muhammes nazım biçiminde konu sınırlaması yoktur.
  • Uyak düzeni “aaaaa / bbbba / cccca…” şeklindedir.
  • Muhammes nazım biçimi, Türk edebiyatında ve özellikle Divan edebiyatında sıkça kullanılan bir nazım şeklidir.
  • Muhammes nazım biçiminde kullanılan aruz ölçüsü, Türkçeye uygunluğu nedeniyle daha esnek ve akıcıdır.
  • Muhammeslerde genellikle tasavvuf, aşk, övgü, yergi ve doğa gibi konular işlenir.
  • Divan şairleri arasında popüler olan bir nazım biçimi olduğu için, bu şairlerin eserlerinde sıklıkla karşımıza çıkar.
  • Bu nazım biçimi, geleneksel Türk şiirinin önemli özelliklerini yansıtan bir türdür.
  • Muhammeslerde anlam ve içerik, şiirin güzelliği ve estetiği ile dengeli bir şekilde sunulur.
  • Bu nazım biçimi, şiire derinlik katmak ve kavramları daha fazla açıklamak için kullanılabilir.
  • Muhammeslerde söz sanatları ve benzetmeler sıklıkla kullanılır, bu da onların anlam ve güzelliklerini artırır.
  • Muhammes nazım biçimi, çoğu zaman bir şairin ustalığını ve dil bilgisini sergilemek için kullanılır.
  • Muhammeslerde, beyitler arasındaki bağlantılar ve geçişler daha belirgin ve düzgündür. Bu da, şiirin bütünlüğünü ve akıcılığını sağlar.

Tardiyye ile farkları:

  • Tardiyye, başka bir aruz kalıbıyla yazılır.
  • Tardiyye’nin uyak düzeni “aaaab / ccccb / ddddb…” şeklindedir.

Tahmis ile farkları:

  • Tahmis, bir gazelin beyitlerine üçer mısra ekleyerek oluşturulur.
  • Tahmis’in uyak düzeni “aaaAA / bbbBA / cccCA…” şeklindedir.

Taştir ile farkları:

  • Taştir, genellikle bir gazelin beyitlerinde mısralar arasına üç dize ekleyerek oluşturulur.
  • Taştir’in uyak düzeni “AaaaA / BbbbA / CcccA…” şeklindedir.

4. MÜSEDDES: Divan edebiyatı nazım biçimleri arasında en yaygın olanlarından biri olan müseddes, altı mısradan oluşan bir nazım biçimidir. İlk dört mısra, beytin ilk yarısını, son iki mısra ise ikinci yarısını oluşturur. Genellikle dinî, ahlâkî, aşk ve doğa konularında yazılan müseddeslerde her bentin son mısraı, bir önceki bentin son mısraından sonra tekrar edilir.

5. MÜSEBBA: Bentleri yedi mısradan oluşan bir nazım biçimidir. İlk beş mısra, beytin ilk yarısını, son iki mısra ise ikinci yarısını oluşturur. Müseddes gibi, Müsebba da genellikle dinî, ahlâkî, aşk ve doğa konularında yazılır. Her bentin son mısraı, bir önceki bentin son mısraından sonra tekrar edilir.

6. MÜSEMMEN: Müsemmen, bentleri sekiz mısradan oluşan bir nazım biçimidir. İlk altı mısra, beytin ilk yarısını, son iki mısra ise ikinci yarısını oluşturur. Müsebba gibi, müsemmen de genellikle dinî, ahlâkî, aşk ve doğa konularında yazılır. Her bentin son mısraı, bir önceki bentin son mısraından sonra tekrar edilir.

7. MÜTESSA: Bentleri dokuz mısradan oluşan bir nazım biçimidir. İlk yedi mısra, beytin ilk yarısını, son iki mısra ise ikinci yarısını oluşturur. Bu nazım biçimi de genellikle dinî, ahlâkî, aşk ve doğa konularında yazılır. Her bentin son mısraı, bir önceki bentin son mısraından sonra tekrar edilir.

8. MU’AŞŞER: Bentleri on mısradan oluşan bir nazım biçimidir. İlk sekiz mısra, beytin ilk yarısını, son iki mısra ise ikinci yarısını oluşturur. Bu nazım biçimi de genellikle dinî, ahlâkî, aşk ve doğa konularında yazılır. Her bentin son mısraı, bir önceki bentin son mısraından sonra tekrar edilir.

9.TERKİB-İ BENT

Terkib-i Bent nazım biçimi, Osmanlı Edebiyatı’nın en önemli nazım biçimlerinden biridir. Bu nazım biçimi, 16. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış ve 17. yüzyılda yaygınlaşmıştır. Terkib-i Bent, her bendin sonunda vasıta beyiti kullanılan bir biçimdir. Vasıta beyiti, bentlerden ayrı olarak uyaklanır ve genellikle bir önceki bendin son beyti ile aynı uyakla sonlanır.

Terkib-i Bent biçimi, gazel nazım biçiminin etkisiyle oluşmuştur. Gazeldeki gibi uyaklanan dörtlüklerden oluşurken, her bendin sonunda vasıta beyiti kullanmasıyla farklılaşır. Bu nazım biçimi, genellikle mersiyelerde kullanılırken, daha sonraları övgü ve methiyelerde de kullanılmaya başlanmıştır.

Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa gibi önemli şairler, Terkib-i Bent nazım biçiminde ustalık kazanmışlardır ve bu biçimde önemli eserler vermişlerdir.

Terkib-i Bent nazım biçimi, Osmanlı Edebiyatı’nın gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Bu nazım biçimi, zaman içinde edebi eserlerde, felsefi düşüncelerin işlendiği şiirlerde, övgü ve methiyelerde kullanılmıştır. Günümüzde de Terkib-i Bent nazım biçimi, Osmanlı Edebiyatı’nın önemli bir parçası olarak kabul edilmekte ve geleneksel şiirin devamlılığını sağlamaktadır.

Terkib-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri:

  1. Toplamda 5-10 bendi içerir ve her bendin sonunda bir vasıta beyiti bulunur.
  2. Her bendin sonundaki vasıta beyiti, bentlerden ayrı olarak kendi arasında uyaklanır.
  3. Terkibhâne adı verilen bölüm, vasıta beytinin üzerindeki beyitlerin tümünü kapsar.
  4. Terkib-i bent biçimi, felsefi ve sosyal düşünceler, zamandan yakınmalar, mersiyeler gibi konuları ele almak için kullanılır.
  5. Bağdatlı Ruhi ve Ziya Paşa gibi ünlü şairler, Terkib-i Bent nazım biçiminde ustalık kazanmışlardır.
  6. Bentler uyaklıdır ve genellikle gazeldeki gibi uyaklanır.
  7. “Kanuni Mersiyesi” gibi eserler Terkib-i Bent nazım biçimiyle yazılmıştır.
  8. Terkib-i Bent nazım biçimi, Osmanlı Edebiyatı’nda kullanılan popüler nazım biçimlerinden biridir.
  9. Biçim olarak, her bendin sonunda bir vasıta beyiti yer alması, Terkib-i Bent’i diğer nazım biçimlerinden ayırır.
  10. Vasıta beyiti, bentlerden ayrı olarak uyaklanır ve genellikle bir önceki bendin son beyti ile aynı uyakla sonlanır.
  11. Terkibhâne bölümü, vasıta beytinin üzerindeki beyitlerden oluşur ve kendine özgü bir uyak düzenine sahiptir.
  12. Terkib-i Bent biçimi, genellikle mersiyelerde, övgü ve methiyelerde, felsefi düşüncelerin işlendiği şiirlerde kullanılır.
  13. Bu nazım biçimi, düşünsel ve derinliği olan şiirler yazmak isteyen şairler tarafından tercih edilir.
  14. Terkib-i Bent nazım biçiminde yazılan şiirlerde, anlamın öne çıktığı, şairin duygularının ikinci planda kaldığı bir tarz benimsenir.
  15. Bent sayısı 5-10 arasında olmakla birlikte, şairin tercihine göre daha uzun veya daha kısa Terkib-i Bent şiirleri yazılabilir.
  16. Bu nazım biçimi, Osmanlı Edebiyatı’nın gelişiminde önemli bir yere sahiptir ve zaman içinde diğer nazım biçimleri ile karışarak farklı biçimlerde kullanılmıştır.

10. TERCİ-İ BENT

Terci-i Bent nazım biçimi, Osmanlı dönemi Türk edebiyatında ortaya çıkmış ve genellikle dinî veya felsefî konuları işleyen şiirlerde kullanılmıştır. Bu nazım biçimi, terkib-i bend ile birçok yönüyle benzerlik gösterirken, bazı farklılıkları da vardır.

Terci-i Bent nazım biçimi, Arapça ve Farsça şiir geleneğinden etkilenerek oluşmuştur ve uzun ve ağır bir dil kullanılır. Bu nedenle, Terci-i Bent şiirleri genellikle zorlu bir okuma deneyimi sunabilir.

Terci-i Bent nazım biçiminin kullanım amacı, genellikle Allah’ın varlığı, birliği, kâinatın sonsuzluğu gibi konuları işlemektir. Bu nedenle, Terci-i Bent şiirleri, dini veya felsefi konuları ele alan şiirler için özellikle tercih edilir.

Terci-i Bent şiirlerinde, vasıta beyitleri her bendin sonunda aynen kalır ve değişmez. Vasıta beyitleri, terci-hâne adı verilen beyitlerin üzerine yazılır.

Terci-i Bent nazım biçimi, Osmanlı dönemi şairleri tarafından sıklıkla kullanılmıştır. Özellikle, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin şiirleri ve Şeyh Galip’in Hüsn ü Aşk adlı eseri, Terci-i Bent nazım biçimine örnek olarak gösterilebilir.

Sonuç olarak, Terci-i Bent nazım biçimi, Osmanlı dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Dini ve felsefi konuları işleyen şiirler için tercih edilen bu nazım biçimi, vasıta beyitleri ve terci-hâne beyitleri gibi özellikleriyle diğer nazım biçimlerinden ayrılır. Zorlu bir dil kullanıldığı için okuma deneyimi biraz zorlayıcı olsa da, Terci-i Bent şiirleri, derin düşünceler ve anlamlar barındıran şiirlerdir.

Terci-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri

  • Terci-i Bent nazım biçimi, terkib-i bend ile birçok yönüyle benzerlik gösterir, ancak bazı farklılıkları da vardır. Aşağıda, Terci-i Bent nazım biçiminin özellikleri maddeler halinde sıralanmıştır:
  • Vasıta beyitleri her bendin sonunda aynen kalır ve değişmez. Bu, terkib-i bend ile benzer bir özelliktir.
  • Vasıta beyitleri, terci-hâne adı verilen beyitlerin üzerine yazılır. Bu nedenle, onun
  • Terci-hâne adı verilen beyitler, vasıta beyitlerinin üzerinde yer alır ve her bendin sonunda tekrar edilir. Bu, terkib-i bend ile farklı bir özelliktir.
  • Terci-hâne beyitleri genellikle Allah’ın varlığı, birliği, kâinatın sonsuzluğu gibi konuları işler. Bu nedenle, Terci-i Bent nazım biçimi genellikle dini veya felsefi konuları ele alan şiirler için kullanılır.
  • Terci-hâne beyitleri, terkib-i bend’deki tefekkür beyitlerine benzer şekilde, şiirin genel teması veya konusu hakkında ipuçları verir. Bu nedenle, terci-hâne beyitleri şiirin anlaşılmasına yardımcı olur.
  • Terci-i Bent nazım biçimi, Arapça ve Farsça şiir geleneğinden etkilenerek oluşmuştur ve genellikle uzun ve ağır bir dil kullanılır. Bu nedenle, terci-i bent şiirleri genellikle zorlu bir okuma deneyimi sunabilir.