Mercimek Ahmed, Türkçeye Kâbûs-nâme’yi çeviren önemli bir mütercimdir; Ancak onun hakkında fazla bilgi mevcut değildir. Bilecik’te Mercimek sülalesine ait olduğu düşünülen bir mezarlık bulunsa da, bu sülalenin Mercimek Ahmed ile ilişkisi tam olarak belirlenememiştir. Babasının adının İlyas olduğunu söyleyen Mercimek Ahmed, II. Murâd döneminde yaşamış ve çevirisini 1431-32’de tamamlamıştır.

Kâbûs-nâme, Mercimek Ahmed’in bilinen tek eseri olup, Emîr Unsûrü’l-Maâlî Keykâvûs tarafından oğlu Giylânşâh’a yazılan nasihat kitabının II. Murâd’ın emriyle Türkçeye tercümedir. Mercimek Ahmed, Farsça aslına tam bağlı kalmayarak, gözetimsiz ekleme ve çizimleri yapmıştır. Eserde, atasözleri ve deyimlerle sade bir anlatım tercih edilmiş ve kullanım ömrünü herkesin anlayabileceği bir dilde ifade edilmiştir.

Kâbûs-nâme, 44 toplantılarından oluşan ve genel olarak bir ahlak kitabı olan çok yönlü bir metindir. İslami düşünceye uygun olarak bilgiler aktarılmış ve konular İslam’ın ana hatları ele alınmıştır. Eserde, yaratılış, bilim, sanat ve günlük yaşam gibi gündeme değinilmiş ve insanlara nasıl davranması gerektiği anlatılmıştır.

Mercimek Ahmed’in tercümesi, Eski Anadolu Türkçesinin özellikleri yansıtılmakta olup, yeni harflerle yayımlanmıştır. Dönemin şiir anlayışını günümüze ulaştıran eser, 15. yüzyıl sade nesrinin elde ettiğinden biri olarak kabul edilir. Mercimek Ahmed, açık ve anlaşılır bir Türkçe kullanarak söylemenin önemini kavramış ve Kâbûs-nâme’de bu adamları başarılı bir şekilde uygulamıştır. Eseri, aynı zamanda birçok farklı alanı kapsayan zengin bilgi içeriği ve şairlik yönü ile de dikkat çekmektedir.

Mercimek Ahmed’in Kâbûs-nâme tercümesi, dönem ilimleri ve kültürü hakkında önemli bilgiler sunar. Çeviri süreci, sadece metin Türkçeye iletmekle kalmamış, kendi bilgi ve yorumlarını da içeren adeta yeni bir eser sergileniyor. Bu sayede, Kâbûs-nâme, o dönem düşünce ve değerlerini değerlendiren değerli bir kaynak olarak kabul edilir.

Kâbûs-nâme’nin konuları arasında İslami düşünce, ahlak, bilim, sanat, şiir ve günlük yaşam gibi pek çok alan bulunmaktadır. Mercimek Ahmed, metinde İslami düşünceye uygun bilgileri aktararak okuyucuya nasihatlerde sona eren ve insanların nasıl davranması gerektiğini anlatmıştır. Ayrıca, eser içinde küçük hikâyeler ve anekdotlar, öğütlerin daha etkili ve akılda kalıcı olmasını sağlar.

Kâbûs-nâme’nin dil ve anlatım bakımından önemi de büyüktür. Mercimek Ahmed, sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanarak süreler ve değerler ifade etmiş ve eserinde atasözleri ve ifadelere yer verilmiştir. Bu sayede, Kâbûs-nâme, Türkçe mensur tercümelerin güzel bir örnek olarak kabul edilir ve günümüzde de ilgi görmeye devam etmektedir.

Kâbûs-nâme’nin üzerinde yapılan icra ve yayınlar, eserin önemini ve gezinmelerini göstermektedir. Özellikle Atilla Özkırımlı ve Orhan Şaik Gökyay’ın kitabı üzerine yaptıkları icra, Kâbûs-nâme’nin değerini ve bizim okuyucusu için önemini ortaya koyuyor. Bu yayın sayesinde, Mercimek Ahmed’in eseri, yeni nesillerle de buluşmaya devam etmektedir.

Mercimek Ahmed, 15. yüzyıl sade nesrinin önemli bulgularından biri olarak kabul edilir ve Kâbûs-nâme çevirisi, Türk edebiyatı ve kültür tarihi açısından büyük değer taşır. Onun eseri, dönemleri, değerleri ve yaşamı anlatan ve bu sayede günümüze ulaşan zengin bir kaynak olarak kabul edilmektedir.

Kâbûs-nâme Adlı Eserin İçeriği

  1. Yaratılış: İslami inanç ve düşünceye uygun bir şekilde yaratılış konularına değinilmiştir.
  2. Ahlak: İslami ahlak anlayışı temel alınarak insanların nasıl davranması gerektiği üzerine öğütler ve nasihatler sunulmuştur.
  3. Bilim: Dönemin bilimsel düşünceleri ve ilimleri hakkında bilgiler aktarılmıştır.
  4. Sanat: Eserde, dönemin sanat anlayışı ve sanat eserleri üzerine değinilmiştir.
  5. Şiir: Eserde, dönemin şiir anlayışı ve örnekleri üzerine yorumlar ve değerlendirmeler yapılmıştır.
  6. Günlük yaşam: O dönemin günlük yaşamı, sosyal ilişkileri ve insanların hayat tarzı üzerine bilgiler sunulmuştur.
  7. İslami düşünce: İslam’ın temel ilkeleri ve öğretileri çerçevesinde, insanların düşünce ve inançlarını nasıl şekillendirmesi gerektiği ele alınmıştır.
  8. Atasözleri ve deyimler: Eserde, dönemin atasözleri ve deyimleri kullanılarak anlatım sadeleştirilmiş ve herkesin anlayabileceği bir dil tercih edilmiştir.
  9. Küçük hikâyeler ve anekdotlar: Eserde, öğütlerin ve nasihatlerin daha etkili ve akılda kalıcı olması için küçük hikâyeler ve anekdotlara yer verilmiştir.

Kâbûs-nâme’deki Bazı Küçük Hikâyeler ve Anekdotlar

  1. Üç Kişinin Hikâyesi: Eserde, üç kişinin hikâyesini anlatarak, insanların farklı karakterleri ve davranışlarının sonuçlarını göstermektedir. Bu hikâyede, bir âlim, bir sofu ve bir cahilin davranışları ve yaşamlarındaki farklılıklar üzerinden insanlara doğru ve yanlış davranışların örneklerini sunar.
  2. Filozofun Hikâyesi: Eserde, bir filozofun hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, filozofun ahlaki değerlere uygun yaşaması ve bilgeliğini kullanarak insanlara nasihat etmesi üzerinde durulmaktadır. Hikâye, insanların bilgelik ve ahlaki değerlere önem vermesi gerektiğini vurgular.
  3. Kral ve Dilenci Hikâyesi: Eserde, bir kral ve dilencinin hikâyesine yer verilir. Bu hikâyede, kralın dilenciye nasıl davranması gerektiği ve adaletli olmanın önemi üzerinde durulmaktadır. Hikâye, insanların sosyal konumlarına bakmaksızın adaletli ve merhametli olmaları gerektiğini vurgular.
  4. Tüccarın Hikâyesi: Eserde, bir tüccarın hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, tüccarın dürüst ve güvenilir olmasının önemi vurgulanır. Ayrıca, insanların ticaret yaparken hile ve yalan kullanmamaları gerektiği üzerinde durulmaktadır.
  5. İki Dostun Hikâyesi: Eserde, iki dostun hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, iki dostun birbirine yardımcı olması ve sadakat göstermesi üzerinde durulmaktadır. Hikâye, insanların dostluklarını korumaları ve birbirlerine yardımcı olmalarının önemini vurgular.
  6. Karga ve Tilki Hikâyesi: Eserde, bir karga ve tilkinin hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, tilkinin kurnazlığı ve karganın saflığı üzerinden insanların akıllı olmaları ve başkalarının hilelerine kanmamaları gerektiği vurgulanır.
  7. Köylü ve Yılan Hikâyesi: Eserde, bir köylü ve yılanın hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, köylünün yılanı kurtardıktan sonra yılanın köylüye zarar vermesi üzerinden insanların kötü niyetli insanlara yardım etmemeleri gerektiği vurgulanır.
  8. Üç Kör Adam ve Fil Hikâyesi: Eserde, üç kör adamın bir fili anlamaya çalıştıkları hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, her kör adamın filin farklı bir kısmını hissetmesi üzerinden insanların farklı bakış açılarına sahip oldukları ve gerçeği tam anlamıyla göremeyebilecekleri vurgulanır.
  9. Çiftçi ve Altın Yumurtlayan Tavuk Hikâyesi: Eserde, bir çiftçinin altın yumurtlayan tavuğunu öldürdüğü hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, çiftçinin hırsının sonucunda sahip olduğu değeri kaybettiği üzerinden insanların hırs ve açgözlülüğün zararlarını anlatır.
  10. Aslan ve Fare Hikâyesi: Eserde, bir aslanın bir fare tarafından kurtarıldığı hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, aslanın daha önce fareye yardım etmesi üzerinden insanların güç ve büyüklüklerine bakmaksızın yardımsever olmaları gerektiği vurgulanır.
  11. Koyun ve Kurt Hikâyesi: Eserde, koyun ve kurdun hikâyesi anlatılır. Bu hikâyede, kurdun koyuna zarar vermemesi üzerinden insanların zayıf ve güçsüz olanlara zarar vermemeleri gerektiği anlatılır.

Mercimek Ahmed’in Sanat Anlayışı

  • Mercimek Ahmed, eserlerinde sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanmayı tercih eder. Bu sayede, herkesin kolayca anlayabileceği bir dilde eserlerini sunar.
  • Mercimek Ahmed, eserlerinde içeriği ön planda tutar ve insanlara faydalı bilgiler sunmayı amaçlar. Bu nedenle, eserlerinde öğütler ve nasihatler verir.
  • Mercimek Ahmed, Kâbûs-nâme tercümesinde, atasözleri ve deyimler kullanarak esere zenginlik katar ve anlatımını güçlendirir.
  • Eserde, öğütlerin ve nasihatlerin daha etkili ve akılda kalıcı olması için küçük hikâyeler ve anekdotlara yer verir.
  • Mercimek Ahmed, eserlerinde İslami düşünceye uygun olarak bilgiler aktarır ve konular İslam’ın ana hatlarına göre ele alır.
  • Eserde, ahlaki değerlerin önemi vurgulanır ve insanlara nasıl davranması gerektiği anlatılır.
  • Kâbûs-nâme’de, yaratılış, bilim, sanat, şiir ve günlük yaşam gibi farklı alanlara değinilir ve bu konular üzerinden insanlara nasihatler sunulur.
  • Eserde, dönemin Eski Anadolu Türkçesinin özellikleri yansıtılır ve yeni harflerle yayımlanır.
  • Mercimek Ahmed, Kâbûs-nâme tercümesinde Farsça aslına tam bağlı kalmayarak, gözetimsiz ekleme ve çizimleri yapar ve kendi bilgi ve yorumlarını da esere dahil eder.
  • Mercimek Ahmed, Kâbûs-nâme tercümesi ile Türk edebiyatı ve kültür tarihi açısından büyük değer taşıyan bir eser sunar ve dönem ilimleri ve kültürü hakkında önemli bilgiler aktarır.