İslamiyet’in Kabulünden Önceki Yazılı Türk Edebiyatı

İslamiyet’in kabulünden önceki dönemde Türklerin yazılı edebiyatı, genellikle sözlü gelenekler yoluyla aktarılan şiir ve destanlardan oluşuyordu. Bu edebi eserler, Türk kültürünün ve yaşam tarzının zengin bir yansımasıdır.

Türk edebiyatının ilk dönemi olan Göktürk dönemi, M.S. 6. yüzyıldan M.S. 8. yüzyıla kadar uzanır ve bu dönemde yazılmış en eski Türk edebi eserleri yer almaktadır. Göktürklerin yazdığı Orhun Abideleri, Türk edebiyatının en eski ve önemli eserleri arasındadır. Bu abidelerde, Türk tarihi, gelenekleri, inançları ve yaşam tarzı hakkında bilgiler yer almaktadır. Ayrıca, bu dönemde yazılmış Kül Tigin ve Bilge Kağan gibi destanlar da Türk edebiyatının en önemli eserleri arasındadır.

İslamiyet öncesi Türk edebiyatında, şiirin önemi büyüktür. Türklerin yaşam tarzı, doğa ve hayvanlar üzerine yazılan şiirler, edebiyatın temelini oluşturur. Ayrıca, Türk mitolojisinde yer alan kahramanların destanları, Türk edebiyatında önemli bir yer tutar. Bu destanlar, Türk kültürü ve inancının zengin bir yansımasıdır.

İslamiyet’in kabulünden önceki dönemde Türk edebiyatı, genellikle sözlü gelenekler yoluyla aktarılan edebi eserlerden oluşurdu. Bu nedenle, yazılı edebiyatın ürünleri azdır. Ancak, sözlü edebiyat geleneğinin zenginliği ve önemi, Türk edebiyatının gelişiminde büyük rol oynamıştır.

İslamiyet Öncesi Yazılı Türk Edebiyatının Özellikleri

  1. Şiirler, destanlar ve efsaneler şeklinde oluşturulmuştur.
  2. Bu edebiyat, sözlü kültürün bir parçasıdır ve şiirler genellikle ezberlenerek kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
  3. Dil olarak Eski Türkçe kullanılmıştır.
  4. Edebiyat eserleri, Türk kültürü ve tarı
  5. Türk toplumunun o dönemdeki hayat tarzı, gelenekleri, inançları ve kültürüne dair önemli ipuçları verir.
  6. Bu edebiyatta kadim Türk inancı ve Türk şamanizmi etkileri görülür.
  7. Eserlerdeki kahramanlar, genellikle doğaüstü güçleri olan, savaşçı ve yiğit kişilerdir.
  8. Türklerin o dönemdeki hayvan kültürüne dair bilgi verir. Özellikle de atın önemi vurgulanır.
  9. Eserlerdeki temalar arasında savaş, aşk, ölüm, doğa, inanç ve kahramanlık yer alır.
  10. Bu edebiyatta, o dönemdeki Türk toplumunun günlük yaşamından örnekler verilir.
  11. Eserlerdeki karakterlerin güçlü bir ahlaki ve etik değerleri vardır ve bu değerler Türk toplumunun o dönemdeki ideallerini yansıtır.
  12. Orta Asya ve çevresindeki diğer toplumlarla etkileşim halinde olan Türk kültürü, bu edebiyatta farklı dillerden ve kültürlerden izler taşır.
  13. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, Türklerin tarih boyunca devam eden sanatsal yeteneklerinin bir ifadesidir.
  14. Bu edebiyat, Türk kültürü ve toplumunun gelişimine ve tarihsel köklerine ışık tutar.
  15. İslamiyet’in kabulünden sonra İslam kültürü etkisi altına giren Türk edebiyatı ile karşılaştırıldığında, İslamiyet öncesi yazılı Türk edebiyatı daha Şamanist, doğaüstü güçlere daha fazla odaklanmıştır.

Orhun (Kök Türk – Göktürk) Yazıtlarının Özellikleri

  1. Türk dilinin en eski yazılı belgeleridir.
  2. yüzyılda Türkler tarafından yazılmıştır.
  3. Göktürk Kağanlığı dönemindeki Türk tarihi, kültürü ve geleneklerini anlatır.
  4. Toplamda 3 yazıt vardır: Orhun Yazıtları, Yenisey Yazıtları ve Talas Yazıtları.
  5. Yazıtların yazımında Orhun alfabesi kullanılmıştır.
  6. Yazıtların içeriği, genellikle Türk tarihi ve kültürü hakkında bilgi veren törensel ve tarihsel metinlerden oluşur.
  7. Yazıtlar, İslam öncesi Türk inancını yansıtan “Göktanrı” ve “Yeraltı Tanrısı” gibi tanrıların varlığına işaret eder.
  8. Yazıtların Türk dilinde yazılmış olması, Türk dili ve kültürü hakkında önemli bir kaynak niteliği taşır.
  9. Orhun Yazıtları, 1889’da keşfedilmiş ve Türk kültürü ve dilinin araştırılmasında önemli bir rol oynamıştır.
  10. Yazıtların, Türklerin yazıyı kullanmaya başladığı dönemdeki sosyal, siyasi, ekonomik ve kültürel yaşamlarına ışık tutması açısından önemi büyüktür.
  11. Yazıtlarda yer alan destanlar, Türk mitolojisinde yer alan efsaneleri ve kahramanları anlatır.
  12. Yazıtların bazı bölümleri, Türklerin Çin ve İran gibi komşu toplumlarla olan ilişkilerine ve bu toplumlarla yaptıkları savaşlara dair bilgi verir.
  13. Yazıtlar, Türklerin o dönemdeki hayvan kültürüne dair bilgi verir. Özellikle de atın önemi yazıtlarda vurgulanır.
  14. Yazıtların korunması ve Türk kültürü için önemli bir belge olarak kabul edilmesi nedeniyle UNESCO tarafından Dünya Belleği listesine alınmıştır.
  15. Yazıtların özellikleri, Türk dilinin ve yazı sistemlerinin gelişimini anlamak için önemli bir kaynaktır.
  16. Yazıtların büyük bir kısmı, Türkçenin en eski yazılı formu olan Eski Türkçe ile yazılmıştır.
  17. Yazıtların en bilineni, Orhun Nehri kıyısındaki Orhun Vadisi’nde bulunmuştur.
  18. Yazıtların Göktürk Kağanlığı döneminde yazıldığı düşünülmektedir. Göktürkler, 6.-8. yüzyıllar arasında Orta Asya’da hüküm sürmüş bir Türk devletidir.
  19. Yazıtların yüksek sanat değeri vardır. Yazıtların üzerindeki hayvan resimleri ve süslemeler, Türk sanatının en güzel örneklerindendir.
  20. Yazıtların, Türklerin arkeolojik, kültürel ve tarihi mirasının bir parçası olduğu düşünülmektedir. Bu nedenle, Türk kültürü açısından büyük bir öneme sahiptir.
  21. Orhun Yazıtları, Türk tarihinin en önemli kaynaklarından biridir ve Göktürk Kağanlığı dönemine ait eserlerdir. Yazıtlar, Türkçe
  22. Orhun Yazıtları, günümüzde Moğolistan sınırları içinde kalan Orhun Vadisi’nde bulunmuştur. Yazıtların keşfi, 1889 yılında Rus bilim adamı Vasily Radloff tarafından gerçekleştirilmiştir.
  23. Yazıtların ilk çevirisi, Danimarkalı dilbilimci Vilhelm Thomsen tarafından yapılmıştır. Thomsen, 1893 yılında Orhun Yazıtları üzerine önemli bir çalışma yayımlamış ve yazıtların içeriğini çözümlemiştir. Thomsen’in çalışması, Orhun Yazıtları’nın dilbilim ve tarih araştırmaları açısından büyük bir kaynak haline gelmesini sağlamıştır.

a) Vezir Tonyukuk Yazıtı (720):

  • Eski Türkçe dilinin en güzel örneklerinden biridir.
  • Göktürkler döneminin ünlü vezirlerinden Tonyukuk adına dikilmiştir.
  • Yazıtta, Tonyukuk’un hayatı, hizmetleri ve başarıları anlatılmaktadır.
  • Yazıt, Türk kültürü, tarihi ve gelenekleri hakkında bilgi verir.
  • Yazıtta, Türklerin o dönemdeki siyasi, sosyal ve ekonomik yapısı hakkında önemli bilgiler yer alır.
  • Yazıtta, Türklerin o dönemdeki kültürel, dini ve inançsal yapısı hakkında bilgi verilir.
  • Yazıtta, Göktürk Devleti’nin sınırları, hükümdarları ve askeri yapıları hakkında bilgi verilir.
  • Yazıt, İslamiyet öncesi Türk edebiyatının önemli bir örneğidir ve Türk dilinin tarihi ve gelişimine ışık tutar.
  • Yazıtın yazarı Tonyukuk, Göktürk Devleti’nin hizmetinde bulunan bir devlet adamıdır ve yazıt, Tonyukuk’un siyasi ve askeri başarıları hakkında bilgi verir.

b) Kültigin Yazıtı (732): 

  • Türk edebiyatının en önemli yazılı kaynaklarından biridir.
  • Yazıtın dili Eski Türkçedir ve eser, Türk dilinin tarihi ve gelişimine ışık tutar.
  • Yazıtta, Göktürk hanedanının önde gelenlerinden Kul Tigin adına dikilmiştir.
  • Yazıtta, Kul Tigin’in hayatı, hükümdarlığı ve başarıları anlatılmaktadır.
  • Yazıtta, Türk toplumunun o dönemdeki siyasi, sosyal ve ekonomik yapısına dair ayrıntılı bilgiler yer alır.
  • Yazıt, Türk kültürü ve tarihi hakkında önemli bilgiler içermesi açısından büyük bir değer taşımaktadır.

c) Bilge Kağan Yazıtı (735): 

  • Türk edebiyatının en önemli yazılı kaynaklarından biridir.
  • Eski Türkçe dilinin en güzel örneklerinden biridir.
  • Göktürkler döneminin en önemli hükümdarlarından Bilge Kağan adına dikilmiştir.
  • Yazıtta, Bilge Kağan’ın hayatı, hükümdarlığı ve başarıları anlatılmaktadır.
  • Yazıt, Türk kültürü, tarihi ve gelenekleri hakkında bilgi verir.
  • Yazıtta, Türklerin ataları, soy kütüğü ve göçleri hakkında bilgi verilir.
  • Yazıt, İslamiyet öncesi Türk edebiyatının başyapıtlarından biridir ve Türk dilinin tarihi ve gelişimine ışık tutar.
  • Yazıtın yazarı Bilge Kağan’ın emirlerini yerine getiren Tonyukuk’tur ve yazıt, Tonyukuk’un yaşamı ve başarıları hakkında da bilgi verir.
  • Yazıt, Türk tarihindeki önemli olayları ve kişilikleri tanıtmak için kullanılan kutlu sözlerle doludur ve bu sözler Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir.

Yenisey Yazıtlarının Özellikleri

  • Yenisey Yazıtları, Eski Türk alfabesi ile yazılmıştır ve birçok farklı dilde yazılmıştır.
  • Yazıtlar, Orhun Yazıtları’ndan sonra bulunmuş en önemli Türk yazıtlarıdır.
  • Yazıtların bulunduğu yer, Yenisey Nehri’nin kıyısında yer alan Orhon Vadisi’nden daha kuzeyde, Kuzey Sibirya’nın güneybatısında yer alan Minusinsk Havzası’dır.
  • Yazıtlar, Orta Asya’daki Türk boylarının tarihleri, kültürleri, gelenekleri ve inançları hakkında bilgi vermektedir.
  • Yazıtlar, bölgedeki çeşitli Türk boyları arasındaki siyasi ilişkileri ve ittifakları da belgelemektedir.
  • Yazıtların en ünlüsü olan Kültigin Yazıtı, Türk tarihi açısından önemli bir kaynaktır ve Orhun Yazıtları’na benzer bir şekilde Göktürk İmparatorluğu’nun kuruluşunu anlatır.
  • Yazıtların bulunduğu bölgede iklimin soğuk ve nemli olması sayesinde, yazıtların üzerindeki yazılar iyi korunmuştur.
  • Yazıtların keşfi, 19. yüzyılın sonlarına doğru yapılmıştır ve bunların birçoğu Rus araştırmacılar tarafından incelenmiştir.
  • Yenisey Yazıtları, dünya kültür tarihindeki en önemli yazılı belgelerden biri olarak kabul edilmektedir.

Bugut Yazıtının Özellikleri

  • Bugut Yazıtı, Eski Türk alfabesi ile yazılmıştır ve Sibirya’da yer alan Yenisey bölgesinde bulunmuştur.
  • Yazıt, 8. yüzyılın sonlarında veya 9. yüzyılın başlarında yazılmıştır ve Orta Asya’daki Türk boylarının tarihleri, kültürleri, gelenekleri ve inançları hakkında bilgi vermektedir.
  • Yazıtın üzerinde, Orta Asya’daki Türk boyları arasındaki siyasi ilişkileri ve ittifakları da belgelemektedir.
  • Yazıtın bulunduğu bölgede iklimin soğuk ve nemli olması sayesinde, yazıtın üzerindeki yazılar iyi korunmuştur.
  • Yazıtın keşfi, 1889 yılında Rus araştırmacı V.V. Radlov tarafından yapılmıştır ve Bugut adlı küçük bir nehir yakınlarında bulunmuştur.
  • Yazıtın üzerindeki yazıların okunması ve anlamlandırılması oldukça zordur ve uzun yıllar boyunca farklı uzmanlar tarafından farklı yorumlamalar yapılmıştır.
  • Yazıtın günümüze kadar sadece bir kopyası kalmıştır ve bu kopya, Rusya’daki St. Petersburg’daki Etnografya Müzesi’nde korunmaktadır.
  • Bugut Yazıtı, Orhun Yazıtları ve Yenisey Yazıtları ile birlikte, Eski Türk tarihi ve kültürü hakkında önemli bilgiler sağlayan yazılı belgelerden biridir.

Uygur Yazısıyla Ortaya Konulan Ürünler Nelerdir?

Uygur yazısı, Orta Asya’nın tarihi Türk kültürlerinden biri olan Uygur Türkleri tarafından kullanılan bir yazı sistemidir. Bu yazı sistemi, genellikle 8. ila 14. yüzyıllar arasında kullanılmıştır ve bugün Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan Uygur Türkleri tarafından hala kullanılmaktadır.

Uygur yazısıyla ortaya konulan ürünler arasında edebi eserler, tarih kaynakları, hukuk metinleri, dini kitaplar, astronomi ve matematik gibi bilimsel eserler, resimler ve el yazmaları yer almaktadır. Uygur Türkleri tarafından yazılan ve günümüze kadar ulaşabilen önemli eserler arasında “Kutadgu Bilig“, “Tarih-i Üngürüs”, “Tarih-i Topraklarişar” ve “Şecere-i Türk” gibi yapıtlar bulunmaktadır. Ayrıca Uygur yazısıyla yazılmış birçok belge, Çin, İran, Orta Asya ve Hindistan gibi farklı bölgelerdeki kültürel, tarihi ve dini etkileşimleri de yansıtmaktadır.

Uygur Dönemi Metinleri Nelerdir?

  1. Altun Yaruk
  • Uygur Türklerinin yazdığı en eski ve en önemli hukuk metinlerinden biridir.
  • Hükümdarlık, yargı sistemi, ticaret, evlilik, miras, ceza hukuku gibi konuları ele alır.
  • Ayrıca, toplumda uyum ve adaletin korunması için öğütler içerir.
  • Altun Yaruk’ta yer alan hükümler, Orta Asya’daki diğer Türk devletlerinde de benzer şekilde uygulanmıştır.
  1. Sekiz Yükmek
  • Uygur Türklerinin yazdığı bir tıp eseridir.
  • İnsan vücudundaki organlar, hastalıklar ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verir.
  • Ayrıca, sağlıklı yaşamın önemi ve korunması için öğütler içerir.
  • Bu eser, Orta Asya tıbbı için önemli bir kaynak olmuştur.
  1. Bogu Kağan’ın Mani Rahipleriyle Konuşması
  • Bogu Kağan adlı bir Türk hükümdarının Budizm hakkında Mani rahipleriyle yaptığı bir tartışmanın kaydıdır.
  • Bu tartışma, Orta Asya’da Budizm’in yayılması ve Türklerin bu dine ilgisi hakkında önemli bir belgedir.
  • Eserde, Budizm’in felsefi ve dini prensipleri, Türklerin inanç sistemleriyle karşılaştırılır.
  1. Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi
  • Hikâye, Uygur Türkleri tarafından yazılmıştır ve genellikle manzum olarak ifade edilir.
  • Hikâye, Budist inançları ve felsefeleri üzerine kurulmuştur ve bir dini öğüt vermek amacı kurulmuştur
  • Hikâyenin kahramanları, Prens Kalyanamkara ve Papamkara, farklı karakterlerdir. Prens, iyi huylu ve cömert bir prenstir, Papamkara ise kurnaz ve açgözlü bir tüccardır.
  • Hikâyenin ana teması, cömertlik ve açgözlülük arasındaki farktır. Prens, cömertliği ve dürüstlüğü temsil ederken, Papamkara ise açgözlülüğü ve hilekarlığı temsil eder.
  • Hikâye, öğüt verici bir anlatımı benimser ve okuyuculara iyi davranmanın önemini vurgular.
  • Hikâyenin sonuç bölümü, okuyuculara bir mesaj verir ve iyi huylu ve cömert insanların her zaman kazandığına işaret eder.
  • Hikâye, Budizm’in temel kavramlarından biri olan “karma”ya da değinir ve iyi davranışların iyi sonuçlar doğurduğunu anlatır.
  • Hikâyenin dil ve üslubu, dönemin Uygur Türkçesi’ne uygun şekilde yazılmıştır ve zengin bir kelime dağarcığına sahiptir.
  • Hikâye, toplumun değerlerini yansıtır ve Uygur Türklerinin dünya görüşünü yansıtır.
  • Hikâye, Uygur dönemi edebiyatının önemli bir örneği olarak kabul edilir ve Budist edebiyatı içinde önemli bir yer tutar.
  1. Irk Bitig
  • Eser, 10. yüzyıl Uygur Türkleri tarafından yazılmıştır.
  • Eserin adı, “Irq Bitig” şeklindedir ve Uygur Türkçesi’nde “Devlet Yazısı” anlamına gelir.
  • Eser, toplumsal ve siyasal yapıyı anlamak amacıyla Uygur Türkleri tarafından yazılmıştır ve bir ansiklopedi niteliği taşır. Ayrıca bir fal kitabı olarak da kabul edilir.
  • Eser, Uygur Türklerinin yaşam tarzı, kültürü, dil ve dinlerini yansıtır.
  • Eser, Uygur Türkçesi’nin en eski örneklerinden biridir ve Orta Asya Türkçesi’nin gelişimine katkıda bulunmuştur.
  • Eser, günlük yaşamda kullanılan birçok kelime ve deyimi içerir ve Uygur Türkçesi’nin kelime dağarcığını genişletir.
  • Eser, Türk tarihi ve kültürü açısından büyük bir öneme sahiptir ve Türk dünyasında “Kutadgu Bilig” ile birlikte en önemli eserlerden biri olarak kabul edilir.
  • Eser, Şamanizm, Manihaizm ve Budizm gibi dinlerin etkisinde kalmış olan Uygur Türklerinin inançlarını yansıtır.