Halk Edebiyatı Kavramı ve Türkçedeki Gelişimi
Türkçede edebiyat terimi, Tanzimat dönemi (1839) sonrasında yaygınlaşmış ve önceki dönemlerde “edeb ilmi” olarak anılırdı. Tanzimat döneminin öncülerinden olan Şinasi ve Namık Kemal gibi aydınlar, Batı’daki anlayış ve uygulamalardan esinlenerek edebiyatın geniş kitlelerin eğitimi ve birleştirilmesinde önemli bir rol oynadığına inanmışlardır. Bu nedenle, “edebiyat” kelimesini kullanarak yeni bir anlayışı ifade etmeye başlamışlardır. Dilimizde “edebiyat” teriminin kullanımı 1860’tan sonra yaygınlaşır. Bu dönemde Şinasi’nin atasözü derlemeleri olan Durub-i Emsal-i Osmaniye ve Ziya Paşa’nın sözlü edebiyat türlerini değerlendirdiği Şiir ve İnşa makalesi, halkın ve onun edebiyatının arayışının başlangıcı olarak kabul edilebilir.
Batı’da Halk Edebiyatı Anlayışı
Batı’da ise, 16. yüzyıldan itibaren Amerika’nın keşfiyle beraber “yalan söylemeyen, dürüst ve üretken” yerlilere karşı duyulan “vahşi soylu” hayranlığı nedeniyle, birçok aydın, kendi köylülerine yönelerek “Halka Doğru” anlayışını benimsemiştir. Bu anlayışa göre halk, okuma yazma bilmeyen, kırsal kesimde yaşayan, sosyo-kültürel değişmelerden az etkilenmiş ve sözlü kültürle yetişmiş, toplumun ekonomik olarak düşük seviyede bulunan bir kesimi olarak tanımlanmaktaydı.
Bu anlayış, geçmişe duyulan romantik bir nostaljiyi içeriyordu ve halkın yaşadığı epik destanlar, mitler, türküler, ninniler ve inançlarda Hristiyanlık öncesi dönemden kalan “tertemiz ulusal ruhlar” bulunduğuna inanılıyordu. Ayrıca, uluslaşma ve ulusal devlete yöneliş sürecinde yeni ulusal kültürel sentezin kaynağının bu tertemiz ruhun oluşturması gerektiği düşünülüyordu. Bu yüzden halkın hafızasındaki sözlü edebiyat ürünlerini derlemeye ve yayınlamaya başlamışlardır. Bu süreçte sözlü olarak anlatılan epik destanların keşfedilip yayınlanması, dönemin anlayışına göre Finliler gibi küçük ve önemsiz kabul edilen ulusların da Eski Yunan’a denk bir tarihsel geçmişe sahip olduğu düşüncesini ortaya çıkarmıştır.
Halk Edebiyatının ve Türk Edebiyatı’ndaki Yansımaları
Türk edebiyatı tarihinde halka yönelik ilk adımlar, Şinasi’nin atasözü derlemeleri olan Durub-i Emsal-i Osmaniye ve Ziya Paşa’nın sözlü edebiyat türlerine dikkat çektiği makalelerle başlamıştır. Bu çerçevede, Türk aydınları halkın yaşadığı destanlar, türküler, masallar ve atasözleri gibi sözlü edebiyat ürünlerini keşfetmeye başlamışlardır. Bu süreç, halkın içinde yaşadığı kültürel değerlerin önemini anlamalarına ve Türk edebiyatına katkıda bulunmalarına yol açmıştır.
Halk edebiyatının Türk edebiyatındaki yeri ve önemi, zamanla daha da belirginleşmiştir. Özellikle Milli Edebiyat Dönemi’nde, ulusal kimliğin oluşumunda halk edebiyatının önemli bir rol oynadığı kabul edilmiştir. Bu dönemde yazılan eserlerde halkın yaşadığı değerler ve kültürden beslenen bir anlayış egemen olmuştur.
Sonuç olarak, halk edebiyatı kavramı, Türkçede Tanzimat dönemi sonrasında yaygınlaşmış ve Türk edebiyatının önemli bir parçası haline gelmiştir. Batı’da başlayan “Halka Doğru” anlayışı, Türk edebiyatında da halkın sözlü kültüründen beslenen yapıtların ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bu süreç, hem Türk edebiyatının zenginleşmesine hem de ulusal kimlik ve kültürün oluşumuna katkıda bulunmuştur.
Halk Edebiyatı ve Modern Devletin Oluşumu
- Halk Edebiyatının Ulus-Devlet Oluşumundaki Önemi: 1789 Fransız İhtilali sonrasında, halk kültürü ve sözlü gelenekler, millet olgusunu temel alan modern devletlerin oluşumu sürecinde aydınların başvurduğu önemli kaynaklardan biri haline gelmiştir.
- Halkbilimi ve Halk Edebiyatı Kavramları: Türkiye’de 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Halkbilimi ve Halk Edebiyatı kavramları, Türk halkının sözlü kültürünü ve bu kültürel kesitin edebi ürünlerini incelemek için kullanılmıştır.
- Türkçülük Akımı ve Halk Edebiyatı: Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde Türkçülük akımı ortaya çıkmış ve Türkçüler, halk kültürünü ve sözlü geleneklerini ulus-devlet kurma ve geniş kitleleri harekete geçirme amacıyla kullanmışlardır.
- Öncü Türkçüler ve Halk Edebiyatı: Ziya Gökalp, Rıza Tevfik Bölükbaşı ve Mehmet Fuat Köprülü gibi Türkçülük akımının önde gelen isimleri, halk arasında yaşayan sözlü edebi ürünleri “Halk Edebiyatı” olarak adlandırarak incelemiş ve yayınlamışlardır.
İslâm Öncesi ve İslâm Dönemi Türk Edebiyatı
- Medrese Eğitimi ve Aydınların Farklılaşması: İslâm’ın kabulüyle birlikte medreselerde yetişen aydınlar, İslâmî ilimlerle ilgili bilgi birikimi sayesinde halktan farklılaşmış ve toplumsal yapıda önemli bir konuma gelmişlerdir.
- Divan Edebiyatı ve Klasik Türk Edebiyatı: İslâm öncesi dönemde var olan Türk edebiyatı gelenekleri, İslâm döneminde Arap ve Fars edebiyatlarından etkilenerek “Eski Türk Edebiyatı”, “Divan Edebiyatı” veya “Klasik Türk Edebiyatı” olarak adlandırılan yazılı edebî geleneği oluşturmuştur.
- Eski Türk Edebiyatı ve Sözlü Gelenekler: İslâm öncesi dönemde Türklerin zengin bir sözlü edebiyat geleneğine sahip olduğu bilinmektedir. Bu gelenek, ozan-baksı edebiyatı olarak da adlandırılan ve şamanizm ile ilişkili bir çerçevede oluşmuştur. Kopuz adı verilen müzik aleti eşliğinde icra edilen bu sözlü edebiyat, koşuklar (koşmalar), sagular (ağıtlar), mitler, atasözleri, epik destanlar, masallar, efsaneler gibi pek çok türde eserler içermektedir.
- İslâm Dönemi Türk Halk Edebiyatı: İslâm’ın kabulü ve medrese eğitimi alan aydınların ortaya çıkışı ile birlikte, İslâm öncesi Türk sözlü edebiyat geleneği aydınlarca büyük ölçüde göz ardı edilmiştir. Ancak, Türk Halk Edebiyatı geleneği, İslâm öncesi dönemden itibaren var olan sözlü kültürel mirası yaşatmaya devam etmiş ve zaman içinde tür, tema ve şekil açısından zenginleşerek gelişmiştir.
Türk Halk Edebiyatının Temel Özellikleri: Türk Halk Edebiyatı geleneğinin edebî türlerine odaklanarak, bu edebiyatın temel özellikleri incelenmekte ve analiz edilmektedir. Bu çerçevede, Türk sözlü edebiyat geleneği ve Türk Halk Edebiyatı’nın kökleri, türleri ve gelişimi üzerinde durulmaktadır.
Halk Edebiyatı ve sözlü gelenekler, modern devletin oluşumu sürecinde önemli bir rol oynamıştır. Türkçülük akımı ve öncü Türkçüler, halk kültürünü ve sözlü geleneklerini ulus-devlet kurma amacıyla değerlendirmiş ve incelemişlerdir. İslâm öncesi ve İslâm dönemi Türk edebiyatı, hem yazılı Divan Edebiyatı ve Klasik Türk Edebiyatı şeklinde ortaya çıkmış hem de sözlü Türk Halk Edebiyatı geleneği olarak varlığını sürdürmüştür. Türk Halk Edebiyatı, tarihsel süreç içerisinde gelişerek ve zenginleşerek önemli bir kültürel miras olarak günümüze ulaşmıştır.
Türk Halk Edebiyatının Sınırları ve Sınıflandırması
- Türk Halk Edebiyatının Tarihsel Gelişimi: Türk milletinin tarih boyunca yaşadığı gelişmeler ve değişimler, edebiyatlarında da etkisini göstermiştir. İslâmiyet öncesi Orta Asya döneminden başlayarak, İslamiyet’in kabulü sonrası dönemde ve Tanzimat’tan Cumhuriyet dönemine kadar sürekli evrim geçiren bu edebiyat, Türklerin millî geleneğine bağlı kalmıştır.
- Halk Edebiyatı Kavramının Batı Avrupa Kaynakları: Batı Avrupa’da 18. yüzyıldan itibaren, anonim eserler ve halkın ortak malı sayılan edebî ürünler önem kazanmıştır. Bu bağlamda, halkın “kollektif” yaratıcılığı ve “halkın ruhu”nu yansıtan anonim halk edebiyatı öne çıkmıştır.
- Anonim Halk Edebiyatının Türleri: Batı Avrupa’daki anonim halk edebiyatı kavramı, Türk Halk Edebiyatında da benimsenmiştir. Bu çerçevede, anonim halk edebiyatının türleri arasında şiirler, mitler, masallar, efsaneler, memoratlar, atasözleri, epik destanlar, bilmeceler ve benzeri edebî ürünler yer almaktadır.
- Türk Halk Edebiyatının Kapsamı: Türk Halk Edebiyatı, anonim halk edebiyatının yanında, sözlü edebiyat geleneğinin ve ozan-baksı edebiyat geleneğinin mirasını devralan tekke ve tasavvufî halk edebiyatı ile âşık tarzı halk edebiyatını da içermektedir. Bu sayede, türküler, mâniler, tekerlemeler gibi eserlerin yanı sıra, tekke ve kahvehane kurumları etrafında gelişen edebiyat da kapsama dâhil olmuştur.
Türk Halk Edebiyatının tarihsel gelişimi, Batı Avrupa kaynaklı halk edebiyatı kavramının etkisi, anonim halk edebiyatının türleri ve Türk Halk Edebiyatının kapsamı gibi başlıklar altında incelenmektedir.
Türk Halk Edebiyatının Kısımları ve Ortak Özellikleri
- Halk Edebiyatının Kısımları Türk Halk Edebiyatı, temel olarak üç kısma ayrılır:
- Anonim Halk Edebiyatı
- Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı
- Âşık Tarzı Halk Edebiyatı
Bu kısımların Halk Edebiyatı olarak kabul edilmesinin temel nedeni, aralarında ortak özellikler bulunmasıdır.
- Ortak Özellikler
Türk Halk Edebiyatının Anonim, Tekke-tasavvufî ve Âşık kısımlarında sürekliliği ve ortaklığı sağlayan temel unsurlar şunlardır:
- Nazım Özellikleri: Türk Halk Edebiyatının hece vezni, kafiye düzeni ve dörtlüklere dayalı türleri, koşma ve mâni nazım şekli esasına dayalı nazım öğeleri her üç edebî gelenekte de ortaktır ve süreklilik gösterir.
- Müzikle İcra: Türk halk şiiri ve nesir-nazım karışık destan ve halk hikâyesi gibi türler, İslâmiyet öncesi ve sonrasında daima müzikle birlikte icra edilmiştir. Halk şiirinin Anonim, Âşık ve Tekke geleneklerinin şiirleri çoğu kez kopuz ya da daha sonra saz olarak adlandırılacak olan müzik aletinin eşliğinde söylenir.
- Diyalog Önemi: Halk şiirinin icrasında daima diyaloga yer verilmiştir. Diyalog, tesirli duyuru, yarışma, öğretme, anlaşılma ve ezberleme gibi amaçlarla her üç gelenekte de kullanılır.
- İrticalen Yaratılış ve Sözlü Gelenek: Türk Halk Edebiyatı’nın bütün türlerinde eserler büyük ölçüde doğaçlama yaratılmış ve sözlü gelenek vasıtasıyla yayılmıştır. Bu özellikleri nedeniyle bazı eserlerin ilk şekilleri kaybolmuştur. Sözlü gelenekte muhafaza edilen deyişler, zaman ve zemine uyma esnekliğiyle yeni unsurlarla zenginleştirilmiştir.
- Evrensel Nitelikler: Türk Halk Edebiyatı ürünleri, sözlü olma, geleneğe bağlılık, çeşitlenme, anonimleşebilme ve kalıplaşma gibi sözlü edebiyatın evrensel niteliklerini taşımaktadır.
- Dil ve Ağız Özellikleri: Türk Halk Edebiyatı ürünlerinde yaratıldıkları dönemin ve çevrenin yaygın Türkçesi kullanılmıştır. Arapça ve Farsça kelime oranı, halkın bildiği kelime kadrosunun dışına çıkmamıştır. Mahallî kelime ve deyimler ile ağız özellikleri, halk şiiri geleneğine dayalı her üç tarz edebiyatın karakteristik özelliği olmuştur.
Türk Halk Edebiyatı’nın Anonim, Tekke-Tasavvufî ve Âşık tarzı olarak üç ana başlık altında ele alınan edebî geleneklerinde, ortak özellikler bulunmaktadır. Bu ortak özellikler, nazım özellikleri, müzikle icra, diyalog önemi, irticalen yaratılış ve sözlü gelenek, evrensel nitelikler ve dil ve ağız özellikleri şeklinde sıralanabilir.
Türk Halk Edebiyatı Ürünleri
- Anonim Halk Edebiyatı:
- Nazım: Koşuk, sagu, mâni, ağıt, türkü, destan, ninni.
- Nesir: Mitler, efsane, memorat, masal, fıkra, sayışmaca, hikâye, tekerleme, atasözü, deyim, bilmece, alkış (dua), kargış (beddua).
- Halk Tiyatrosu: Köy seyirlik oyunları, meddah, karagöz, orta oyunu, kukla.
- Âşık Tarzı Halk Edebiyatı:
- Nazım: Koşma, mâni, varsağı, destan, semaî, taşlama, koçaklama, güzelleme, sicilleme, kalenderî, divanî, ağıt, türkü.
- Nesir-nazım karışık: Destan kolları, halk hikâyeleri.
- Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı:
- Nazım: Hikmet, nutuk, devriye, nefes, şathiye, ilâhî, ramazaniye, deme.
- Nesir-nazım karışık: Gülbanklar, dinî-millî destanlar, menkıbeler.
- Nesir: Dinî-tasavvufî halk hikâyeleri, menâkıp-nâmeler, dualar.
Türk Halk Edebiyatı’nın bu üç ana kolu, zengin ve çeşitli türlerle halkın yaşamına ve kültürüne katkıda bulunmaktadır. Anonim, Tekke ve Tasavvufî ve Âşık Tarzı Halk Edebiyatı’nın her birinde nazım ve nesir türleri bulunmakla birlikte, her bir gelenek kendi özgün özelliklerini ve türlerini içermektedir.
Türk Halk Edebiyatının Yazılı Kaynakları ve Önemli Başlıklar
Türk Halk Edebiyatı, sözlü geleneklerin yanı sıra yazılı kaynaklarla da zenginleşmiştir. Bu yazılı kaynaklar, araştırmacıların Halk Edebiyatı konularında bilgi edinmelerine yardımcı olur. Türk Halk Edebiyatının önemli yazılı kaynaklarından bazıları şunlardır:
- Çin Yıllıkları ve Türk Kültürü İlişkisi
- Hunlar, Göktürkler, Uygurlar ve Kırgızlar hakkında bilgiler verilmektedir.
- Türk boyları ve kültürlerine dair değerli kaynaklar yer almaktadır.
- Bengütaş Orhun Yazıtları (Göktürk Abideleri)
- Göktürk alfabesi ile yazılmış taş yazıtlardır.
- Moğolistan, Tıva, Hakasya, Altay, Kırgızistan, Kazakistan sınırları içinde yer alır
- En önemli örnekler: Orhun Abideleri (Kültigin, Bilge Kağan, Tonyukuk anıtları)
- Eski Uygur Metinleri ve Halk Edebiyatı
- Uygur harşi Oğuz Kağan Destanı
- İlk Türk şairi Aprınçur Tigin’in şiirleri
- Türkçeye çevrilmiş çeşitli kitaplar (Irk Bitig, Sekiz Yükmek, Altun Yaruk, Kalyanamkara ve Papamkara)
- İslâm öncesi döneme ışık tutan önemli kaynaklar
- Kutadgu Bilig: Türk Kültürü ve Devlet Yönetimi
- Yusuf Has Hacib tarafından 1069-1070’te yazılmıştır.
- Tapgaç Buğra Han’a sunulan manzum didaktik bir eserdir.
- Türk kültürü ve devlet yönetimi hakkında zengin bilgiler içerir.
- Dîvânu Lügâti’t-Türk: Türk Kültür Tarihinin Ansiklopedik Sözlüğü
- Kaşgarlı Mahmud tarafından 1072-1074 arasında hazırlanmıştır.
- Araplara Türkçe öğretmek ve Türkçenin zenginliğini göstermek amacıyla yazılmıştır.
- Türk kültür tarihinin önemli kaynağıdır.
- Atabetü’l-Hakâyık: Manzum Ahlak Kitabı
- Edip Ahmet Yüknekî tarafından 12. yüzyılın ilk yarısında yazılmıştır.
- Ahlaki değerleri anlatan manzum bir eserdir.
- Dîvân-ı Hikmet: Türk Tasavvuf Edebiyatının İlk Şairi
- Türkistanlı Hoca Ahmet Yesevî tarafından 12. yüzyılda yazılmıştır.
- Dinî-tasavvufi konuları işleyen didaktik şiir kitabıdır.
- Codex Cumanicus: Kıpçaklar ve Türkçe Eser
- yüzyılda İdil nehri boyunda misyonerlik yapan Fransiskan rahipleri tarafından yazılmıştır.
- Türkçe gramer örnekleri, kelime listeleri ve metinler içerir.
- İçerdiği 46 adet bilmece, bilinen en eski Türkçe örneklerdir.
- Dede Korkut Kitabı: Oğuz Türklerinin Epik Destanları
- 15 veya 16. yüzyılda yazıya geçirildiği düşünülmektedir.
- 12 boydan (öyküden) oluşur; Dresden ve Vatikan nüshaları bulunmaktadır.
- Atasözleri, alkışlar, kargışlar, şiir parçaları, gelenekler ve inançlar içerir.
- Türk Halk Edebiyatı çalışmaları için birinci dereceden önemli tarihi kaynaktır.
- Tarih Kitapları ve Halk Edebiyatı İlişkisi
- Ortaçağ tarih kitapları (Câmi’ü’t-Tevârîh, Dürerü’t-Tîcân, Tevârîh-i Âl-i Selçuk, vb.)
- Türk Halk Edebiyatıyla ilgili birçok konuda kaynak niteliğindedirler.
- Atasözü Kitapları: Halk Edebiyatının Değerli Yazılı Kaynakları
- yüzyıldan itibaren Türkçede atasözlerinin toplanıp kitaplaştırılması
- “Kitab-ı Atalar”, “Atalarsözü” veya “Durûb-ı Emsâl” gibi eserler ve bunları takip eden kitaplar
- Halk Edebiyatı açısından değerli yazılı kaynaklar olarak kabul edilir
- Masal Kitapları: Zengin Halk Edebiyatı Kaynakları
- Eski Uygurlar döneminden itibaren tercüme edilen eserlerdir.
- Kelile ve Dimne, Binbir Gece, Binbir Gündüz, Mantıku’t-Tayr gibi masal kitapları bulunmaktadır.
- Osmanlı ve Cumhuriyet Yıllıkları: Yerel Kültür ve Gelenekler
- yüzyıl sonlarından itibaren yayınlanmaya başlanan yıllıklardır.
- Yatırlar, ziyaret yerleri, adlar ve el sanatları hakkında bilgiler verir.
- Fıkra Kitapları: Türk Halkının Mizah Kaynağı
- Nasrettin Hoca fıkraları başta olmak üzere yazıya geçirilen fıkralardır.
- Hikâyet-i Kitâb-ı Nasreddin adlı eser ve 38 farklı Nasrettin Hoca fıkra yazması bulunmaktadır.
- Menâkıb-nâmeler: Velilerin Keramet Hikâyeleri
- Velilerin kerametlerini anlatan kısa hikâyelerin toplandığı eserlerdir.
- yüzyıldan itibaren görülen bu eserler, önemli yazılı kaynaklardır.
- Şâir-nâmeler: Halk Şairlerinin Tezkireleri
- Âşıkların ve halk şairlerinin bilgilerini içeren destan biçimindeki eserlerdir.
- Hece vezniyle yazılan eserler, şairlerin tezkirelerine benzer.
- Destan Kitapları: Anadolu Epik Destanları
- Battalnâme, Hamza-nâme, Saltuk-nâme, Hz. Ali Cenk-nâmeleri ve bunlara eserler yer almaktadır.
- Erken dönemlerde yazıya geçirilmiş önemli Halk Edebiyatı kaynakları yer almaktadır.
- Seyahat-nâmeler: Gezginlerin Gözünden Halk Kültürü
- Yazarların gezip gördükleri yerlerden edindikleri bilgileri aktardıkları eserlerdir.
- Seyahatnameler Halk edebiyatı açısından önemli kaynaklar olarak kabul edilir.
- Divan Edebiyatı Eserleri: Klasik Edebiyatın Halk Edebiyatına Katkısı
- Divânlar, Tezkireler, şehrengizler, Mesnevîler, Sur-nâmeler gibi eserler
- Halk Edebiyatı hakkında önemli bilgiler içeren yazılı kaynaklar
- Günlük Gazeteler: Halk Edebiyatının Tarihine Işık Tutan Kaynaklar
- yüzyıldan günümüze yayınlanan gazeteler edebiyat açısından önemli kaynaklar olarak kabul edilir.
- Halk Edebiyatı hakkında önemli bilgiler bu gazetelerde yer almaktadır.
- Cönkler ve Mecmualar: Zengin Halk Kültürü Ürünleri
Cönkler: Uzun Defterler ve Halk Edebiyatı Kaynakları
- Âşık Edebiyatı, Tekke ve Tasavvufî Halk Edebiyatı ve daha fazlasına dair örnekler yer almaktadır.
- “Sığır dili” ve “sefine” olarak da adlandırılan cönkler önemli biyografik eserlerdir.
- Şiirler, dualar, sihirbüyü notları, ilaç tarifleri, türkü, mâni ve halk hikâyeleri bu eserlerde yer almaktadır.
Mecmualar: Şehirli ve Eğitimli Kişilerin Kullandığı Defterler
- Günümüz defterlerine benzeyen yapılarıyla cönklerden ayrılır.
- Divan Edebiyatı örnekleri ve halk kültürü unsurlarını içeren mecmualar edebiyatımız açısından son derece önemlidir.
Bibliyografyalar: Araştırmacının İlk Başvuru Kaynakları
- Belli bir konu veya çeşitli konulardaki yayınların listesi bulunmaktadır.
- Türk Halk Edebiyatı ve Halkbilimiyle ilgili önemli bibliyografya örnekleri bulunmaktadır.
Özel bibliyografyalar: dergileri konu edinen bibliyografyalar
- Türk Halk Edebiyatı araştırmalarında, cönkler ve mecmualar gibi zengin yazılı kaynaklar kullanılabilir.
- Araştırmacılar, öncelikle bibliyografyalara başvurarak araştırmalarının bibliyografik çerçevesini genişletebilir ve yazılı kaynakları daha kolay bulabilir.
- Bu sayede Türk Halk Edebiyatı alanında daha kapsamlı ve nitelikli araştırmalar gerçekleştirilebilir.
Halk Edebiyatının Genel Özellikleri
- Yalın Anlatım ve Halkın Dili Kullanılması
- Süslü söyleyişe yönelme yoktur. Çoğunlukla benzetme sanatından yararlanılır.
- Yaygın halkın konuştuğu bir Türkçe kullanılır.
- Halkın Hayatına Bağlı Temaların İşlenmesi
- Aşk, doğa, ayrılık, özlem, ölüm, din, tasavvuf ve toplum hayatını ilgilendiren sorunlar ele alınır.
- Somut konular işlenir, biçimden çok konuya ağırlık verilir.
- Âşık Edebiyatının Özellikleri
- Şiir ağırlıklı bir edebiyattır.
- Âşık veya saz şairleri tarafından müzik eşliğinde söylenir.
- Halk hikâyelerinin oluşumu, gelişimi ve aktarılmasında önemli rol oynarlar.
- Nazım Birimi ve Ölçü
- Şiirde nazım birimi dörtlüktür.
- Yaygın olarak hece ölçüsü kullanılır (7’li, 8’li ve 11’li kalıplar).
- Bazı ozanlar aruzu da kullanmışlardır.
- Nazım Şekilleri ve Adlandırma
- Koşma, türkü, mani, destan, semâî, varsağı gibi değişik nazım şekilleri bulunmaktadır.
- Şiirlerin başlığı yoktur, nazım şekilleri ile adlandırılır. Bu yönüyle divan şiirine benzer.
- Doğaçlamaya Dayalı Edebiyat
- Âşıklar eserlerini ön hazırlık olmaksızın doğrudan sözlü olarak meydana getirirler.
- Derin anlam ve kusursuz biçim görülmez. Atışmalar çerçevesinde de oluşabilir.
- Halk deyimleri ve güzel halk söyleyişleri kullanılır.
- Az da olsa benzetmelerden faydalanılır.
- Dinî-Tasavvufî Etki
- İslamiyet’in kabulüyle şiirlerde İslamiyet anlayışı da görülmeye başlanır.
- Dünyanın faniliği, ahiret, ölüm gibi konular da işlenmiştir.
- Kafiye ve Redif
- Genellikle yarım kafiye kullanılır.
- Redifle ahenk sağlanır, “ayak” da söz konusudur.
- Cinaslı uyak türü de bulunmaktadır.
- Dış Tesirlerden Uzak Bir Anlayış
- Konu, şekil ve dil bakımından dış tesirlerden uzaktır.
- Milli bir edebiyat olup milli kaynaklardan beslenir.
- İslamiyet öncesi edebiyatın devamı niteliğindedir.
- Nesir Alanında Eserler
- Halk masalları, halk hikâyeleri, efsaneler, atasözleri, deyimler, halk tiyatrosu, bilmeceler, fıkralar gibi nesir türleri de bulunmaktadır.
- Nesir halk edebiyatında nazma göre önemsiz kalmıştır.
- Halk Edebiyatının Gözlem Temelli Olması
- Benzetmeler somut kavramlardan yararlanılarak yapılır.
- Söyledikleri her şey gerçek yaşamdan alınmadır.
- Divan Edebiyatı İle Etkileşimi
- Özellikle 18. yüzyıldan itibaren halk şairleri, divan şairlerinden etkilenerek aruzun belirli kalıplarıyla şiirler yazmayı denemişlerdir.
- Divan şiirinin mazmunlarını da kullanmışlardır.
- Halk şairlerinin, aydınlar ve divan şairlerince hor görülmelerinin, değersiz ve güçsüz sayılmalarının etkisi de vardır.
- Halk Edebiyatının Bölümleri
- Anonim (Ortak) Halk Edebiyatı
- Âşık Edebiyatı (Saz Şiiri)
- Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı
Yüzyıl | Ozanlar |
---|---|
13. Yüzyıl | Yunus Emre, Âşık Paşa |
14. Yüzyıl | Hacı Bayram-ı Veli, Abdal Musa |
15. Yüzyıl | Kaygusuz Abdal, Hasan Dede, Eşrefoğlu, Abdurrahim-i Tırsî |
16. Yüzyıl | Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Kazak Abdal, Kul Himmet, Bahşî, Ümmî Sinan, Kaygusuz Alaeddin, Muhyiddin Abdal, Üftade, Hayalî, Seyyid Nizamoğlu, Hatayî, Kul Hüseyin, Kul Mehmet, Âşık Garip, Muhyî, Öksüz Dede, Usûlî |
17. Yüzyıl | Karacaoğlan, Kayıkçı Kul Mustafa, Ercişli Emrah, Âşık Ömer, Kul Nesmi, Kuloğlu, Teslim Abdal, Gaybi Sunullah, Bursalı Halil, Kâtibî, Dedemoğlu, Âşık Kerem, Kâtip Ali, Tamaşvarlı Âşık Hasan, Âşık |
18. Yüzyıl | Dertli, Gevheri, Âşık İbrahim, Kul Himmet Üstadım, Derviş Mehmet, Âşık Halil, Mecnuni, Pir Mehmet, Kemter Baba |
19. Yüzyıl | Erzurumlu Emrah, Dadaloğlu, Bayburtlu Zihnî, Seyrânî, Ruhsatî, Âşık Kusûrî, Âşık Veli, Âşık Sefil Ali, Âşık Şem’î, Türâbî Dede, Silleli Sürûrî, Sivaslı Sıtkı, Artvinli Şâmil, Feryâdî, Beşiktaşlı Gedaî, Tokatlı Nuri, Serdârî, Zileli Fedai, Deli Boran, Yusufelili Keşfî, Zileli Ceyhunî, Âşık Meslekî, Bayburtlu Celali, Âşık Şenlik, Sümmanî, Minhaci, Âşık Noksanî (Zakiri), Sıtkı Baba, Âşık Gufrani, Âşık Ramî, Âşık Vahdetî |
20. Yüzyıl | Âşık Veysel, Davut Sularî, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Âşık Mahzunî Şerif, Âşık Daimî, Muhlis Akarsu, Neşet Ertaş, Âşık Ali İzzet, Posoflu Zülâlî, Konyalı Âşık Mehmet, Cemal Hoca, Yusufelili Huzûrî, Zuhurî, Baba Salim, Âşık |
Halk Edebiyatı (Ayrıntılı Bilgi İçin Ayrıca Bakınız.)
- Halk Edebiyatı Özellikleri
- Halk Şiirinin Özellikleri
- Âşık Edebiyatı (Saz Şiiri)
- Anonim Halk Edebiyatı
- Tekke-Tasavvuf Edebiyatı
- Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri
- Halk Edebiyatı Ozanları
- Halk Edebiyatı Sanatçıları
- Halk Şiiri-Hece Ölçüsü
- Halk Şiirinin Kökeni, Gelişimi ve Genel Özellikleri
- Âşıklık Geleneği ve Âşık Şiiri
- Alevi-Bektaşi Edebiyatı
Henüz Hiç Yorum Yapılmamış